Nöbetçi Eczaneler
Kendisi aslen Yozgatlı olan Gence Başkonsolosu Dr. Zeki Öztürk, Yozgat Bozok Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Böyükata’nın moderatörlüğünde yürütülen “Gündem Söyleşileri” programının konuğu oldu.
Azerbaycan’da 28 Mayıs 1918’de Mehmet Emin Resulzade başkanlığındaki Milli Şura tarafından bağımsızlık ilan edilmesinin üzerinden 102 yıl geçmiş olup, bu tarihe özel olarak gerçekleştirilen programda, “102. Yıl Dönümünde Azerbaycan Halk Cumhuriyeti ve Türkiye’nin Bu Cumhuriyete Katkıları” başlıklı konferansa yoğun ilgi gösterildi ve planlanandan daha uzun sürdü. Yurt içinden ve yurt dışından katılımlar oldu. Akademisyenlerin, bürokrat ve sivil toplum kuruluşları ile öğrencilerinde ilgiyle izlediği bir buluşma gerçekleştirildi.
Gence Başkonsolosu Dr. Zeki Öztürk, Azerbaycan hakkında etraflıca bilgiler verdi. Toplantıda Özelde Gence’de ve genelde de bütün bölgede kronolojik olarak yaşanan değişimler anlatıldı. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kuruluşu, daha öncesi, tarihi süreç özetlendi. Rus işgali öncesi ve sonrasında bölgenin ve toplumun özelliklerini koruduğu, bağımsızlığına düşkün oluşları ifade edildi. Osmanlı ordusunun rolü ve bölgenin beklentileri üzerinde duruldu. Tarihi süreç içerisinde etkin olan liderler hakkında bilgiler verildi. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin Türk ve İslam dünyasında kurulan ilk demokratik ve meclise dayalı bir Cumhuriyet olduğu, kadına seçme ve seçilme hakkı verildiği, bayrağının ve milli marşının ortaya konduğu bir devlet olduğu ifade edildi. Türkiye ile ilişkiler aktarıldı. Katılımcıların sorularına da cevap verildi. Ortak Türk tarihinin okullarda okutulması gerektiği belirtildi.
Prof. Dr. Mustafa Böyükata yaptığı değerlendirmede, “Sahip olduğu akademik donanımı ve diplomatik birikimi ışığında pek çok değerli bilgileri bizlerle paylaşan Gence Başkonsolosu Dr. Zeki Öztürk beye davetimizi kırmadıkları için teşekkür ederiz. 28 Mayıs 2020 Azerbaycan için olduğu gibi taşıdığı ilk niteliğindeki özellikleri bakımından Türkiye için de önemlidir. Aynı coğrafyanın, aynı kültür köklerinin üzerinde bulunan toplumların geleceğe de birlikte yürümeyi gerekir. Hele de aynı milletin farklı devletlerinin olması birlikte iş yapmalarını ve bir oldukları bilincini diri tutmalarını gerektirir” dedi.
