Bakan Bozdağ, tartışılan ‘cinsel istismar’ düzenlemesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. “Haksızlık yapılıyor” diyen Bozdağ, TGRT Haber’de ‘Gençlerle Büyük Buluşma’ programında, 2005’teki kanun değişikliğini hatırlattı; geçen 11 yıllık sürede toplumun ‘erken evlilik’ gibi kültürel alışkanlıklarını aşamadığına dikkat çekti. Bozdağ, “Burada geçmişe dönük mağduriyetleri kaldırmak için bir defaya mahsus düzenleme yapılıyor. Geleceğe yönelik olarak ise kanun aynı yasaklarla işletilecek. Cinsel istismar suçunu işleyen kişi, halk tabiriyle tecavüzcü mağdurla evlense dahi; bu düzenlemeden yararlanamaz. Bu öneri tamamıyla; cinsel istismar, halktaki ifadesiyle tecavüz fiiline muhatap olmayan aileleri kapsıyor” ifadelerini kullandı.
2005’ten önceki ‘erken evlilikler’ bahsindeki ceza ve hukuk mevzuatının yetersizliğini anlatan Bekir Bozdağ, “Aslında eski hukuk alışkanlıklarımızda; yani 2005’ten önceki uygulamalarda, ‘evlilik’ vaadiyle birlikte olan kişiler, daha sonra bundan vazgeçtiklerinde ‘ceza tehdidi’ ile karşılaştığında; evlenince cezası ortadan kalkıyordu. Bunu zaten biz yürürlükten kaldırdık. Eski kanunlara göre; tecavüzcüler evlendikleri zaman dava ve cezası belli bir süre erteleniyordu. Bunu biz kaldırdık. Hatta eski kanunlar, ‘kamuoyu baskısını’ dikkate alarak, gayrimeşru ilişkiden doğan çocuğu öldürmeyi teşvik ediyordu. Bu utancı biz, AK Parti kaldırdı. Başka hayati düzenlemeler de yaptık. Çok önemli zihniyet değişim ve dönüşümü gerçekleştirdik” dedi.
“Cinsel istismar suçunu 8 yıldan 18 yıla çıkardık”
Bozdağ, çocukların cinsel istismarı konusunda çok ciddi yaptırımlar getirdiklerinin altını çizerek, “8 yıl olan hapis cezasını 2004’te 16 yıla çıkardık. Parlamentoda kabul edilen bu son düzenleme ile de, esasında 12 yaşındaki çocuklara karşı cinsel istismar suçu işlenmesi halinde, ceza 18 yıla çıkarıldı. Biz bunları önlemek için çok önemli tedbirler aldık. Önemli yasal düzenlemeler yaptık. En önemlisi de hem kadınlar hem erkekler bakımından zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardık. Bu da erken evlilikleri önlemek, evlilik yaşını daha yükseltmeyi amaçlayan bir yasa düzenlemesiydi” değerlendirmesinde bulundu.
“Vatandaş kanun değişikliğini anlamadı”
Toplumun bir kesiminde 100’lerce yıldır yürüyen ‘erken evlilik’ kültür ve geleneklerini hatırlatan Bozdağ, “Şu andaki kanuni düzenleme ile; 17 yaşından gün almış birisi ancak mahkeme kararıyla evlenebiliyor. 18 yaşından gün almış birisi ise velisinin muvaffakati ile evlenebiliyor. 17 yaşından gün almamışsa eğer, 16 yıl hapis cezası ile karşı karşıya kalıyor.
Dahası; erkek ve kız tarafının anne ile babası da azmettirmek, suça yardım, yataklıktan dolayı hapis cezası alıyor. Damat 16 yıl ile cezaevinde, anne, baba hükümlü… Yani ‘aile baskısı’ ile genç yaşta evlenmek durumunda kalan kız bir anda hem eş hem anne, babasından olarak mağduriyet yaşıyordu. Bu arada bazı kadınların çocuğu da olabiliyor. Büyük bir dram ile karşı karşıya kalıyoruz. Yaklaşık 3 bin civarında mağdur aile var. Anayasa Mahkemesi bir kararında ‘bunu düzeltin’ dedi. Meclis, aile ile ilgili araştırma komisyonu kurdu; o da ‘bunu düzeltin’ dedi. Raporları var. Başbakanlık İletişim Merkezi BİMER’den Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi CİMER’den bakanlığımıza gelen 100’lerce vatandaş mektupları var. Öyle acıklı hikayeler var ki… 2004’te değiştirdiğimiz, 2005 haziran ayında yürürlüğe giren kanun vatandaşlar tarafından tam anlaşılamadı, fark edilmedi. Bir farkındalık oluşturamadık. ‘Eski kanun var’ diye geçen 11 yıl boyunca; Türkiye’nin birçok il, ilçe, köy, mahallesinde bu suçlardan 3 bin civarında aile mağdur oldu, ceza alanlar ve içeri girenler oldu. İnsanlar bunun caydırıcılığını artık gördü; bir farkındalık oluştu. Çünkü eski kanunlar, ‘evlilik’ ile meseleyi düzeltiyor. Biz onları kaldırdık. Şimdi bir kereliğe mahsus olarak geçmişe dönük mağduriyeti ortadan kaldıran böyle bir düzenleme içeriyor” diye konuştu.
‘Cinsel istismar suçunu işleyenlere kesinlikle, tecavüzcülere asla af getirilmedi’ diyen Bozdağ, “Kim bunu söylüyorsa; milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyordur. Cinsel istismar suçunun vasfı değişmemektedir. Cezasında indirim de yapılmamaktadır. Aksine bu pakette, cezaları daha da katlanmış, artırılmıştır.
Cinsel istismar suçunu işleyen kişi, halk tabiriyle tecavüzcü mağdurla evlense dahi; bu düzenlemeden yararlanamaz. Bu düzenleme tamamıyla; cinsel istismar, halktaki ifadesiyle tecavüz fiiline muhatap olmayan aileleri kapsıyor. Bir kısım tamamıyla bunu çarpıtıyor, bir kısım mecrasından saptırıyor, bir kısmı da sadece AK Parti Hükümeti’ne zarar vermek istiyor. İşin aslı, tecavüzcüye af değil; annelerinin babalarının ve geleneklerin, yerleşik kültürün kurbanı olmuş kadın ile erkekleri bir defaya mahsus yaşadıkları mağduriyete son veren düzenlemedir” dedi.
Bekir Bozdağ, cinsel istismar düzenlemesinin, geçmişe dönük ve bir kerelik olduğuna dikkat çekerek, “Düzenleme sadece aile baskısı ile evlendirilenlerin yaşadığı mağduriyetler nedeniyle… 16.11.2016’dan önce işlenmiş suçlara ilişkin düzenlemedir. Gelecekte bu uygulanmayacaktır. Yargılamalar yine yapılacaktır. İkinci defa tekrarı da yoktur. Kimseye af yok” diye sözlerini tamamladı. Bekir Bozdağ, tecavüzcünün cezasının 18 yıla çıkarıldığını belirterek, “Af diye bir şey yok” dedi.
Bakan Bozdağ, tartışılan ‘cinsel istismar’ düzenlemesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. “Haksızlık yapılıyor” diyen Bozdağ, TGRT Haber’de ‘Gençlerle Büyük Buluşma’ programında, 2005’teki kanun değişikliğini hatırlattı; geçen 11 yıllık sürede toplumun ‘erken evlilik’ gibi kültürel alışkanlıklarını aşamadığına dikkat çekti. Bozdağ, “Burada geçmişe dönük mağduriyetleri kaldırmak için bir defaya mahsus düzenleme yapılıyor.
Geleceğe yönelik olarak ise kanun aynı yasaklarla işletilecek. Cinsel istismar suçunu işleyen kişi, halk tabiriyle tecavüzcü mağdurla evlense dahi; bu düzenlemeden yararlanamaz. Bu öneri tamamıyla; cinsel istismar, halktaki ifadesiyle tecavüz fiiline muhatap olmayan aileleri kapsıyor” ifadelerini kullandı.
2005’ten önceki ‘erken evlilikler’ bahsindeki ceza ve hukuk mevzuatının yetersizliğini anlatan Bekir Bozdağ, “Aslında eski hukuk alışkanlıklarımızda; yani 2005’ten önceki uygulamalarda, ‘evlilik’ vaadiyle birlikte olan kişiler, daha sonra bundan vazgeçtiklerinde ‘ceza tehdidi’ ile karşılaştığında; evlenince cezası ortadan kalkıyordu. Bunu zaten biz yürürlükten kaldırdık. Eski kanunlara göre; tecavüzcüler evlendikleri zaman dava ve cezası belli bir süre erteleniyordu. Bunu biz kaldırdık. Hatta eski kanunlar, ‘kamuoyu baskısını’ dikkate alarak, gayrimeşru ilişkiden doğan çocuğu öldürmeyi teşvik ediyordu. Bu utancı biz, AK Parti kaldırdı. Başka hayati düzenlemeler de yaptık. Çok önemli zihniyet değişim ve dönüşümü gerçekleştirdik” dedi.
“Cinsel istismar suçunu 8 yıldan 18 yıla çıkardık”
Bozdağ, çocukların cinsel istismarı konusunda çok ciddi yaptırımlar getirdiklerinin altını çizerek, “8 yıl olan hapis cezasını 2004’te 16 yıla çıkardık. Parlamentoda kabul edilen bu son düzenleme ile de, esasında 12 yaşındaki çocuklara karşı cinsel istismar suçu işlenmesi halinde, ceza 18 yıla çıkarıldı. Biz bunları önlemek için çok önemli tedbirler aldık.
Önemli yasal düzenlemeler yaptık. En önemlisi de hem kadınlar hem erkekler bakımından zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardık. Bu da erken evlilikleri önlemek, evlilik yaşını daha yükseltmeyi amaçlayan bir yasa düzenlemesiydi” değerlendirmesinde bulundu.
“Vatandaş kanun değişikliğini anlamadı”
Toplumun bir kesiminde 100’lerce yıldır yürüyen ‘erken evlilik’ kültür ve geleneklerini hatırlatan Bozdağ, “Şu andaki kanuni düzenleme ile; 17 yaşından gün almış birisi ancak mahkeme kararıyla evlenebiliyor. 18 yaşından gün almış birisi ise velisinin muvaffakati ile evlenebiliyor. 17 yaşından gün almamışsa eğer, 16 yıl hapis cezası ile karşı karşıya kalıyor. Dahası; erkek ve kız tarafının anne ile babası da azmettirmek, suça yardım, yataklıktan dolayı hapis cezası alıyor. Damat 16 yıl ile cezaevinde, anne, baba hükümlü… Yani ‘aile baskısı’ ile genç yaşta evlenmek durumunda kalan kız bir anda hem eş hem anne, babasından olarak mağduriyet yaşıyordu. Bu arada bazı kadınların çocuğu da olabiliyor. Büyük bir dram ile karşı karşıya kalıyoruz. Yaklaşık 3 bin civarında mağdur aile var. Anayasa Mahkemesi bir kararında ‘bunu düzeltin’ dedi. Meclis, aile ile ilgili araştırma komisyonu kurdu; o da ‘bunu düzeltin’ dedi. Raporları var. Başbakanlık İletişim Merkezi BİMER’den Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi CİMER’den bakanlığımıza gelen 100’lerce vatandaş mektupları var. Öyle acıklı hikayeler var ki… 2004’te değiştirdiğimiz, 2005 haziran ayında yürürlüğe giren kanun vatandaşlar tarafından tam anlaşılamadı, fark edilmedi. Bir farkındalık oluşturamadık. ‘Eski kanun var’ diye geçen 11 yıl boyunca; Türkiye’nin birçok il, ilçe, köy, mahallesinde bu suçlardan 3 bin civarında aile mağdur oldu, ceza alanlar ve içeri girenler oldu. İnsanlar bunun caydırıcılığını artık gördü; bir farkındalık oluştu. Çünkü eski kanunlar, ‘evlilik’ ile meseleyi düzeltiyor. Biz onları kaldırdık. Şimdi bir kereliğe mahsus olarak geçmişe dönük mağduriyeti ortadan kaldıran böyle bir düzenleme içeriyor” diye konuştu.
‘Cinsel istismar suçunu işleyenlere kesinlikle, tecavüzcülere asla af getirilmedi’ diyen Bozdağ, “Kim bunu söylüyorsa; milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyordur. Cinsel istismar suçunun vasfı değişmemektedir. Cezasında indirim de yapılmamaktadır. Aksine bu pakette, cezaları daha da katlanmış, artırılmıştır. Cinsel istismar suçunu işleyen kişi, halk tabiriyle tecavüzcü mağdurla evlense dahi; bu düzenlemeden yararlanamaz. Bu düzenleme tamamıyla; cinsel istismar, halktaki ifadesiyle tecavüz fiiline muhatap olmayan aileleri kapsıyor. Bir kısım tamamıyla bunu çarpıtıyor, bir kısım mecrasından saptırıyor, bir kısmı da sadece AK Parti Hükümeti’ne zarar vermek istiyor. İşin aslı, tecavüzcüye af değil; annelerinin babalarının ve geleneklerin, yerleşik kültürün kurbanı olmuş kadın ile erkekleri bir defaya mahsus yaşadıkları mağduriyete son veren düzenlemedir” dedi.
Bekir Bozdağ, cinsel istismar düzenlemesinin, geçmişe dönük ve bir kerelik olduğuna dikkat çekerek, “Düzenleme sadece aile baskısı ile evlendirilenlerin yaşadığı mağduriyetler nedeniyle… 16.11.2016’dan önce işlenmiş suçlara ilişkin düzenlemedir. Gelecekte bu uygulanmayacaktır. Yargılamalar yine yapılacaktır. İkinci defa tekrarı da yoktur. Kimseye af yok” diye sözlerini tamamladı.