Bir kurum düşünün ve o kurumun başındaki kişi bugüne kadar hep birilerini kafalayarak vurdum duymaz tavırla bağlı olduğu üst makamları takmayacak kadar cesarete ve güvene nasıl sahip olabiliyor. Bağlı olduğu müdürlüğün bilgisi olmadan kafasına göre (babasının çiftliği) etkinlikler programlar düzenleyerek hep kendini ön planda tutmaya çalışması işin özünde gerçek emekçilerin başarılarını hep gölgelemektedir.
Kusura bakmayın ama böyle idarecinin ne çalıştığı kuruma ne hizmet ettiği kitleye ne de şehre bir katkısı asla olmaz. Geçmişten süre gelen şeyleri sanki yeni bir şey gibi göstererek öne sürmek malesef şişirilmiş bir balondan farklı değildir ve o kişi kendini yüksekte zannettiği anda büyük bir gürültü ile patlar ve yapılanların hepsinin boş olduğu da bu sayede ortaya çıkar.
Herkes görevini en iyi şekilde hakkaniyet içerisinde yapmalıdır. Benim birileriyle aram çok iyi parti yönetiminde de yakınım var gibi bir düşünceyle hareket edenler kusura bakmayın yanlışın yanında menfaatiniz icabı duruyor gibi gözüktüğünüz hatta oy bile vermediğiniz parti durmaz ve kimse sahip çıkmaz. Kimse de yanlışı affetmez.Yapılan şişirilen, öne sürülen göstermelik şeyler maalesef zamanla kaybolup silinip gider.
Yozgat Valisi Kemal Yurtnaç’ı ilimizde göreve başladığı günlerde kendisini gazete ekibimizle ziyarete gitmiştik. Vali Beyle samimi bir şekilde geçen sohbetimizde bu gibi konuları kendisine hatırlattığımız da asla kimsenin gözünün yaşına bakmayız demişti. Herkes işini yapacak ve işini yapamayan kusura bakmasın o makamda oturamaz, bir yerlere (siyasileri kastetmişti) sırtını dayayarak iş yapmayan ya da yapıyor gibi davranan her kim olursa olsun gözünün yaşına bakmayız o makamı meşgul edemez. ( Tıpkı şu an Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yapmaya çalıştığı gibi…)Kim hak ediyorsa o makama oturur ve onla devam ederiz demişti. Ama buna rağmen bazılarının hala bir yerlere sırtını dayayarak hareket etmesi en büyük zararı önce kendisine, sonra çalıştığı kuruma ve bulunduğu şehre verir.
O halde ilimizde bütün kurumların başındakiler hepsi bir siyasetçinin, bir sendikanın adamıyım diyerek hareket ederse kurumlarda işler nasıl yürüyecek. Kendi kişisel çıkarı için kullanacağı bir etkinliği dahi kurumunun bağlı olduğu üst makam izin vermedi diye saygısızca o makamları eleştirme hakkını nasıl kendinde bulabiliyor.
Eğer bir makam birine layık görülmüşse bu kişinin öncelikli hedefi ona bu makamı layık görenlere hürmeten işini yapabildiğinin en iyisini yapmak sonra da bu makam sayesinde kazandığını helal ettirmeye çalışmak olmalıdır.