Öğle namazını camide kıldılar.Bütün gece yol yapmışlar, gelir gelmezse uykusuzluk ve yorgunluktan dolayı hemen yatmışlardı.Çok açıkmışlardı. Namazdan sonra çay içip, bir şeyler yemek için, caminin avlusundan dışarı çıkıp birkaç adım atmışlardı ki, bir görevli önlerini kesip “Hizmet var kurbanım gelirmisiniz?” dedi.
Abdullah, kendinde emin ve hizmete istekli bir şekilde “Gelmezmiyiz kurbanım, elbette geliriz. Biz buraya hizmet etmek için geldik. Yalnız bize şöyle bir yarım saat izin verde de birer bardak çay içelim.Yoldan geldik” dedi. O görevli “Olmaz. Hizmetin ivedilikle yapılması lazım” dedi.
Abdullah “Hizmet nedir kurbanım.”dediğinde
Görevli “ Beni takip edin” deyip caminin ön bahçesine yöneldi. Abdullah bahçeye yöneldiklerin de yolda yaptıkları Gölgede bekçilik muhabbeti aklına geldi. Bir an umutlandı.
Caminin bahçesinde ilerlerken cami duvarın kenarında inşaattan kalan uzun demirler vardı. Görevli “Şu demirlerden bir tane alın ucunu U biçiminde kıvırın” dedi. Abdullah ve arkadaşları daha bi meraklanmışlardı.
“ Hele kurbanım iyiyece merak ettik. Bu hizmet nedir? “ dediler. Görevli,ser verip sır vermeyen cinsinden idi. Hele gelin diyor başka bir şey demiyordu. Demiri U biçiminde büküp görevliyi takip ettiler. Gide gide bir logarın başına geldiler
Şaşkınlıkla birbirlerine baktılar. Ne için geldiklerini anlamamışlardı. Logarın içine akan iki tane hat vardı. Köyden gelen açık. Medrese’den gelen ise kapalı idi.
Görevli, sakin sakin işi tarif etmeye başladı.. “Biriniz aşağıya inecek. Diğerleri U biçimindeki demiri aşağıya uzatacak demiri ileriye doğru ittirip şu hattın tıkanıklığını açacaksınız.” Anlaşıldımı? Dedi. Hizmet erleri başlarını salladılar. Anlaşıldı manasına. Görevli “O zaman aşağıya kim inecek” dedi
Abdullah, Halil İbrahim, Osman ve İbrahim birbirlerini seven, sayan hem arkadaş hemde yoldaş idiler. Aynı yola gönül vermişlerdi. Abdullah dışındakiler öğretmendi. Okullar kapanmış yaz tatili başlamıştı. Abdullah’ın dükkanında buluşmuşlar, dereden tepeden konuşurlarken söz köye gelmiş içlerine bir hasret düşmüştü.Gerçi O hasret hiç bitiyordu.
Abdullah “Arkadaşlar tatile girdiniz burada neden boş boş geziyorsunuz. Köye gidin. Giderseniz bende sizinle gelirim” dedi.Tamam dediler. Hafta içi gidelim.Köy sakin olur hizmet yaparız diye sözleştiler.
Salıyı çarşambaya bağlayan gece yola çıktılar. Sabah köye geldiler.Cumartesi sabahı da döneceklerdi.Gece boyunca yolculuk ederlerken ne hizmet edeceklerini konuştular. Abdullah “Köye gidelim bize Gölgede Bekçilik hizmeti versinler de bir hizmet yapalım.Alem görsün hizmeti “ diyordu.Bu tür sohbet ve muhabbetle yolu bitirdiler.Kuşluk vakti yolculuk tamamlandı. Misafirhaneler uyudular. Dinlendiler öğle ezanından önce kalkıp abdestlendiler.Namazı kılıp çay ocağına gitmek için caminin avlusundan çıktıkları anda, bir Medrese görevlisi yollarını kesip “Hizmet var Kurbanım” demişti.
Bütün bunlar Abdullah’ın gözünün önünden şimşek gibi geçti. Aşağıya inmesi gereken kendisi idi.Yol boyunca gereksiz yere Gölgede bekçilik muhabbeti yapmıştı.İşte alsana Gölgede bekçilik diyorlardı.Yazın ortasında Temmuz başında idiler. Vakit, güneşin zeval vakti idi.
Abdullah “Ben inerim dedi”
Görevli beni takip et dedi. Birlikte Caminin yanındaki Medreseye gittiler. Bir odaya girdiler. Orada iş elbiseleri vardı.”Üzerini değiştir” dedi.
Abdullah üzerini değiştirdi ayağına bir çizme giydi. Eldivenleri de taktı.
Şimdi hizmete hazırdı.Abdullah logarın içine indi. Diğerleri demiri Abdullahın desteği ile ileri geri yaparak tıkanıklığı açmaya çalışıyorlardı. Abdullah arada bir temiz hava almak için başını logarın dışına çıkarıyordu.Bu arada da kendi kendine “Nasıl beğendin mi Gölgede bekçiliği? Alsana Gölgede bekçilik” diyordu. Bu şekilde iki saate yakın çalıştılar ve gider açıldı.
İşin bitmesi ile görevli de başlarında bitti. Abdullah’a beni takip et dedi. Yine Medreseye geldiler. Bir banyo yeri gösterip “Elbiselerini al burada banyo yap” deyip gitti.
Abdullah, güzelce bir duş aldı. Kendi elbiselerini giyindi. İçine tarifsiz bir huzur dolmuştu. “Bundan sonra hizmete talip olmak var, hizmet seçmek yok. Bu bana ders olsun” dedi.