Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Hasat dönemi bitti, çiftçi buğdayını TMO’ya teslim edemedi

Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilenen illerin başında gelen Yozgat’ta hububat hasat döneminin tamamlanmasına rağmen bölge çiftçisi hala TMO’ya buğdayını teslim etmekte sıkıntı yaşıyor.

Türkiye’nin tahıl ambarı olarak

Hasadını yapan çiftçiler günlerce buğdayını TMO’ya teslim etmek için beklerken birde buna TMO’dan alacakları paranın 50-60 gün sonra ödenecek olması çiftçileri tarlasından uzaklaştırma noktasına geldi.
Yozgatlı bir çiftçi ise gübreye, mazota ve birçok yere borcu olmasından dolayı bütün mal varlığını satıp çiftçiliği bırakmak istediğini söyledi.
Toprak Mahsulleri Ofisi önünde, mahsulünü Ofise teslim etmeyi bekleyen Ferhat Öztürk, isimli çiftçi, ‘’Toprak Mahsulleri Ofisi alımlara kriter getirip, damperli olmayan kamyon ve traktörden alım yapmıyor. Burada üç gün, dört gün yatıyoruz. Bütün mal varlığımı satıyorum, borcumu ödeyemiyorum. Bana 50 gün, 60 gün sonra para ödeyecek. Benim alacaklım durdurmuyor, para istiyor. Çünkü borçluyum, gübreciye borçluyum, mazotçuya borçluyum, her türlü borçluyum. Ben bütün mal varlığımı satıyorum, bu işi bırakıyorum” dedi.
Tugay Efe’de mağdur olduklarını belirterek, “Buğdaylarımızın hepsi yemliğe gitti, sıkıntımız o. Hep 7,5 lira. Geçen yılki parayla hesapladığınız zaman bu enflasyonla zaten direkt bizim buğdaylarımız 3 liraya falan geliyor. TMO yeni bir adet daha çıkarttı, ‘kasalı arabaları yıkmıyoruz’ diye. Benim kamyonum var. Ben nakliyemi ödeyeceğim. Müteahhitte vermiş 70 liraya ton yıkımını, işçiye müteahhit 14 liradan ödüyor. İşçi haklı olarak bizim buğdaylarımızı yıkmıyor. Memlekette araba yok, bu insanların rezilliği böyle üç gün, dört gün sırada yatıyor. Herkes Sırçalı köşklerde oturuyor. Milletin efendisi çiftçi derlerdi de, milletin biz efendisi falan değiliz’’ diye konuştu.
Metin Akkuş’ta benzer ifadeler kullanarak şöyle dedi: “Ben de çiftçiyim, hem nakliyeciyim. Şimdi nakliyeleri getirdik. Kendi buğdayım harmanda kaldı. Buğdayımı getiremiyorum. Satamıyorum. Buğdaylar devlet bir fiyat açıkladı. Buraya geliyor ki eksper diyor ki işte kaliteli buğday getiriyoruz 7 bin 500 lira yazıyor. 8 bin 100 lira, 8 bin 250 lira fiyat açıklandı, 7 bin 500. Sıkıntımız büyük. Şimdi benim buğdayım kaldı. Ben nakliyeciyim. Ev geçindiriyorum. Kasalı arabaları işçiler yıkmıyor. Yıkmayınca biz ortada kaldık. Müteahhit 80 liraya almış, 15 liraya işçi parası ödüyor. İşçiler hopluyor, yıkmıyoruz diyor. Para verelim diyoruz, onu da kabul etmiyor. Biz ne yapacağız? Şimdi benim buğdayım harmanda kaldı. Kim getirecek? Kim götürecek? Araba da bulamıyoruz. Hem kamyonum var bir de nakliye mi vereyim yani? Ben elin buğdayını çekiyorum, ev geçindirmek için, para kazanmak için. Çocuk okutuyoruz, bizim ihtiyacımız var’’
Nurullah Türker’de, “8 bin 250 liradan bir tane buğday satan arkadaşımız var mı? Bütün listeler ellerinde. Buğday getiriyorsun, diyor ki; 7 bin 500 lira. Alıma girmedi diyor, götür tüccara. Bir de tüccara yönlendiriyor, falan tüccara gidin diyor. Oraya gidiyorsun 5 bin 500 liraya buğday satıyor. Şimdi çiftçi traktör almış. Traktörün taksiti geldi, para yok. Ağustos’un 30’unda Tarım Kredi Kooperatiflerinin taksiti var, para yok. Önceden haftada 10 günde bir ödeme yapıyorlardı. Bu yıl nasıl olduysa 28 Mayıs’tan sonra her şey değişti. Ödemeler 45 günde, Eylül ayının sonunda para alacağız. Şimdi temerrüde girecek, bütün faizlerimiz, otomatik iki yüz lira ödeyeceğimiz para üç yüz lira olacak. Bizim buğdayımız o zaman ne oldu? Açıkladı 8 bin 250 lira, 7 bin 500 liradan buğday alıyor. Otomatik bizim buğdayımız iki liraya düşecek.”dedi.
Çiftçi Mustafa Arslan, “İki yıl her türlü zorluğu aştık ama maalesef buğday satma zorluğunu aşamıyoruz, çok zor satıyoruz. Bir çiftçi, zaten iki yıl boyunca çok zor şartlarda ürettiği el emeği, göz nuru, onun için borçlandığı, borçlarını ödeyeceği hububatını maalesef satarken büyük sıkıntılar yaşıyor. Sistemsel sıkıntılar yaşıyor, sisteme takılıyor. Aslında çözümü çok basit, ufak tefek meseleler yüzünden burada şu sıcakta insanlar ciddi anlamda mağdur oluyorlar. Biz uyku uyumayı unuttuk, sabahlara kadar bilgisayar başında acaba randevu çıkar mı? En erken randevu 9’uncu ayın 6’sında, şu an bu sisteme girdiğiniz zaman. Daha var 25 gün. İnsanların borçları var’’ diye konuştu.
Yaşadığı sıkıntılar yüzünden çiftçiliği bırakacağını anlatan Ferhat Öztürk ,“Çiftçilik yapmaktayım. Sadece TMO’dan eksper arkadaşlarımız iyi ama TMO’dan bir tane daha eksper arkadaş temin etseler, gece 12.00’ye kadar çalışsalar bu sıra olmaz mı?. Ben bütün mal varlığımı satıyorum, borcumu ödeyemiyorum. Bana 50 gün, 60 gün sonra para ödeyecek. Benim alacaklım durdurmuyor, para istiyor. Çünkü borçluyum, gübreciye borçluyum, mazotçuya borçluyum, her türlü borçluyum. Ben bütün mal varlığımı satıyorum, bu işi bırakıyorum.’’ şeklinde konuştu. Haber Merkezi

Reklamı Geç