""

İthalatçı değil, ihracatçı olmak!… « Yeniufuk Gazetesi

16 Eylül 2024 - 22:24

İthalatçı değil, ihracatçı olmak!…

İthalatçı değil, ihracatçı olmak!…
Son Güncelleme :

05 Ağustos 2024 - 16:51

Türkiye’de tarım konusu, savunma sanayii kadar “Milli” meseledir…
Toplumda artan hassasiyetin nedeni de bu yüzdendir…
Özellikle de tohumda İsrail’e bağımlılık; çok gündemdeydi…
Bu iş yeni değil, aslında…
2006 yılındaki “Tohumculuk yasası” ile başlıyor…
Biz söylentilere değil, verilere bakalım…
Türkiye, uzun yıllardır İsrail’den domates tohumu alıyordu…
2013 verilerine göre, Türkiye’nin ihraç ettiği domates tohumunun yüzde 22’si İsrail’den geliyordu…
Bu durum, kamuoyunda şöyle bir algı oluşturmuştu:
“Türkiye, tohumda İsrail’e bağımlı” İsrail, denildiğine bakmayın, o firmayı da Fransızlar satın almıştı…
Bu ülkenin vatansever evlatları, bu algı karşısında olumsuz etkilenmişti…
İşte bu noktada, Türkiye Tohumcular Birliği Başkanı Ömer Güler’i dinlemek gerekir: “Türkiye’nin, tohumda İsrail’e bağlı olduğu iddiaları doğru değildir. Türkiye tohumda ne İsrail ne de bir başka ülkeye bağımlıdır. Bu nedenle, Türkiye’nin İsrail ile ticaretinin durmasının ülkemize olumsuz bir etkisi olmayacaktır”…
Ne olmuştu da işler değişmişti?..
1990’lı yılların başlarında, İsrail’den nakliye ve raf ömrü uzun bazı domates çeşitlerinin tohumları ithal edilmiş, bu durum 2000’li yıllara kadar sürmüştü. Türkiye’de geliştirilen çalışmalar sonucunda,
İsrail’den tohum ithalatı azaltılmıştı…
Türkiye, bu süreç içinde özellikle hububat, bakliyat, yazlık sebzeler ve diğer ürün gruplarında sorunu çözmüştü. Güler’e göre, bu toprakların yerlisi olmayan şekerpancarı, mısır, ayçiçeği ve birkaç kışlık sebze türünde, “Yüzde 100 kendine yeter” hale gelinecekti…
Bu gelişmeler karşısında sevinmemek elde değil, elbette…
Türkiye, 2017 yılında 126 ülkeden 133 değişik meyve ve sebze de ithal etmişti. Bu ürünler arasında, elma, turunçgiller, üzüm, armut, domates, ayva ve eriğin yanı sıra; Kosta Rika’dan kavun, İspanya’dan marul, İtalya’dan ıspanak, İran’dan karpuz vardı…
2022 verileri, işlerin adeta tersine döndüğünü gösteriyor…
2017’de turunçgiller ithal eden Türkiye, 2022 yılında yaş meyveler arasında 900 milyon dolarlık turunçgil ihraç etmişti. İhraç edilebilir yaş meyveler arasında turunçgiller, ilk sırayı almıştı…
Yine bir zamanlar ithal edilen domates ihracından 373.6 milyon dolar gelir sağlandı. Üzüm ve ayva da öyle…
Yani, bazı ürünlerde ithalattan ihracata geçiş durup dururken olmamıştı…
Başka illeri bilmem ama Yozgat’ta domates seracılığı oldukça yaygınlaşmış durumda, başka illere domates sevkiyatları artarak devam ediyor.
Yine tarım ve hayvancılık alanında önemli potansiyele sahip ilimizin birçok ilçesinde şeker pancarı üretimi dahil birçok üründe çeşitlilik artmaktadır.
Elbette bunlar yeterli değil, önemli olan tarımın her alanında sanayiye dayalı tarım ürünlerini artırmak, iç piyasanın ihtiyacını karşılaşması ile ihraç eden bir ülke olmak zorundayız, bu bağlamda ihtal eden değil, ihraç eden ülke olmak lazım.
Bir hatırlatma ile sözü noktalayalım, 2008 yılında başlayan, 2012 yılında hayata geçen Yozgat Kadışehri ilçemizde kurulan Kabalı meyvecilik projesi bugün kazandırmaya devam ediyor, bu gibi projelerin sayısı arttığında daha çok ihraç eden bir ülke olacağımız kesindir.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.