Kış mevsiminde karbonmonoksit gazı zehirlenmelerinin arttığını hatta bazı zamanlar ise can kaybının yaşandığını belirten Dr. Mehmet Akif Karaaslan, “Yanlış kullanım ve ihmal yüzünden soba, şofben, baca zehirlenmeleri hemen her yıl kış aylarında, özellikle alçak basınçlı havalarda güneybatıdan eser bir rüzgar olan lodos nedeniyle tehlikeli boyutlara ulaşmakta ve her yıl onlarca kişi özellikle sobadan olmak üzere, sızan karbonmonoksit gazı ile zehirleniyor. Karbonmonoksit renksiz, tatsız, kokusuz, yanıcı zehirli bir gazdır” dedi.
Karbonmonoksit gazının vücuda solunum yolu ile girdiğini ve doğrudan kana geçerek oksijen alımını engellediğini ifade eden Dr. Karaaslan, “Havagazı kömür ve ısıtma amacıyla kullanılan her türlü soba ve ocakta yanma sırasında oluşur. Karbon monoksit zehirlenmeleri sıklıkla, kapalı ortamlarda açık ocaklar, bacası çekmeyen soba, şofben ve bacısız gaz sobalarında yakıtın iyi yanmaması nedeni ile meydana gelir. Karbon monoksit meydana gelen zehirlenmelerde kısa süre içerisinde tıbbi müdahale yapılmazsa, zehirlenmeler ölümle sonuçlanabilir. Bu nedenle hangi tip soba olursa olsun, soba yanarken aynı odada uyumamalıyız. Yatmadan önce sobayı mutlaka söndürmeliyiz. Ayrıca sobalı evde otururken, yorgunluk, baş ağrısı, baş dönmesi, bulanık görme, halsizlik hissi, uyku hali, bulantı, kusma, huzursuzluk gibi belirtiler görüldüğünde, kişinin mutlaka açık havaya çıkarılması odanın havalandırılması ve vakit kaybetmeden 112 acil ekiplerinden yardım talep edilmesi gerekiyor” dedi.
Dr. Karaaslan, özellikle sobalı evlerde karbonmonoksit ve doğalgaz kaçaklarına duyarlı küçük alarm cihazlarının takılmasının, karbonmonoksit ve gaz kaçaklarını erkenden tespit edilmesini sağlayacağını ve zehirlenmelerin önüne geçeceğini sözlerine ekledi.