TUİK geçtiğimiz hafta iki rapor yayınladı. Bu raporlardan ilkinde, 2021 yılında ithal ettiğimiz bitkisel ürünlerin tonajları, tutarları ve ton fiyatları, ikinci raporda ise fiziki gübre ithalat oranlarını ve bunun için harcanan döviz miktarlarını açıkladı.
Her iki raporda da ülkemizin karnesi kırıklarla dolu.
Bu yazımda 2021 yılında ithal ettiğimiz bitkisel ürünleri tek tek inceleyerek yazacağım.
Fiziki gübre ithalat raporunu ise bir sonraki yazıma bırakıyorum.
TÜİK’in açıkladığı ilk rapor ithal ettiğimiz tarım ürünleri olan buğday, mısır, ayçiçeği, soya ve pamuk ile ilgili. Bu tarım ürünlerinin insan hayatında ve ülkemiz ekonomisi için ne anlama geldiğini madde madde anlatacağım.
BUĞDAY
784 bin km2’lik ülkemizde, Karadeniz’de Samsun ili hariç, batıda ise Ege’den, başlayıp Ağrı Dağı’na kadar 81 vilayette 6 – 7 vilayet hariç tüm ülkede buğday yetişir. Atalarımız “Buğdayla koyun gerisi oyun” atasözü ile en temel gıda maddesinin buğday olduğunu vurgulamıştır.
Buğday, un insan ihtiyaçlarının temelidir. Bu sektör çok önemlidir. 3 öğün beslenen insanın olmazsa olmaz temel gıdasıdır. Un, bulgur, makarna, bisküvi, ekmek sektörü ülkemiz için çok önemlidir. Yılda 20 milyon ton buğday üretiriz ama kalitesinden dolayı un olmaz. O nedenle proteini yüksek buğday ithal etmemiz şart olmuştur. Sulu tarıma geçmediğimiz takdirde de bu ithalat devam edecektir.
İthal ettiğimiz 8 milyon 139 bin ton buğdaya 2 milyon 441 bin dolar ödemişiz.
MISIR
Ucuz beyaz etin olmazsa olmazı, kanatlı hayvanları beslemenin temel ürünü mısırdır. Mısır ancak sulu tarımla elde edilir. Su olmazsa mısır da olmaz. Mısır şurubu şekeri, çoğu gıda sektörünün ve yemlerin olmazsa olmazıdır. 2 milyon 107 bin ton mısıra 618 milyon dolar ödemişiz. Sulu tarımla bu engellenir.
AYÇİÇEĞİ
Tohumundan yemeklik yağ çıkarılan, posaları hayvan yemi olarak değerlendirilen önemli ve ülkemiz tüketiminin %70’i ithal edilen bir tarım ürünüdür. Özellikle yaz aylarında yağış alan bölgelerde yetişir. İdeal yetiştirme bölgesi Trakya’dır. Kuru şartlarda da yetiştirilir ama sulu tarımda olduğu kadar verim elde edilemez. Sulu tarıma geçerek, bu önemli tarım ürününü tükettiğimiz kadar üretmeliyiz. 739 bin ton ayçiçeğine 534 milyon dolar ödemişiz.
SOYA FASULYESİ
Sıvı yağ, yem sanayinin, özellikle kanatlı hayvanların beslenmesinde olmazsa olmaz bir tarım ürünüdür, protein yüklüdür. Soya, sıcak yaz mevsimi isteyen sulu tarım ürünüdür. Çukurova’da buğday sonrası ikinci ürün olarak ekilir. Özellikle Çukurova’yı mısır ve soya ekimine tahsis etmeliyiz. 2 milyon 631 bin tona 1 milyar 531 milyon dolar ödemişiz.
PAMUK
Yerleşik hayata geçen insanoğlu giyinmenin, örtünmenin yolunu pamuk ekimiyle buldu. Pamuk Akdeniz iklimi hakim bölgelerde Ege’nin belli yerlerinde, tüm Akdeniz’de ve Güneydoğu’nun ova kesimlerinde yetişir. Sanayide kullanılan önemli bir tarım ürünüdür. Lifleri iplik yapımında, yağlı tohumları yemeklik yag üretiminde, küspesi ise hayvan yemi olarak kullanılır. Sulu tarımla, yoğun emekle üretilen önemli bir tarım ürünüdür. Gaziantep, Adıyaman, Kahramanmaraş, Adana, Denizli, Bursa, İstanbul pamuk ipliği üzerine sektörlerle doludur. Konfeksiyon ihracatımızın temeli pamuktur. 1 milyon 193 bin ton pamuğa 2 milyon 415 bin dolar ödemişiz.
Buraya kadar saydığım 5 kalemde toplam 14 bin 809 ton tarım ürününe, 7 milyar 539 milyon dolar ödemişiz.
Bu 5 tarım ürününün ithalatını önlemek, sulu tarıma geçerek ve çiftçileri bu ürünleri ekmeye teşvik ederek üretmek tek çıkar yoldur.