Dünkü“Huzurumuz bozulmasın!” başlıklı yazımın giriş kısmında şunları yazmıştım: “Büyük şehirlerden sosyal medya, gazeteler ve televizyon ekranlarına yansıyan çocuk, kadın, yaşlı ya da gençlerimize yönelik istismar, darp ardından da yaşanan cinayetlere baktığımızda huzur şehri ‘Yozgat’ımızda huzurumuz bozulmasın, çok şükür huzur ve güven içinde yaşamaya devam ediyoruz’ dememek ne mümkün.
Yozgat’ta bugün sorunsuz ve huzur içinde yaşamaya devam ediyorsak, bunu en başta polis ve jandarma olmak üzere güvenlik güçlerimizin gece ve gündüz olmak üzere fedakarca yapmış oldukları çalışmalara borçluyuz.
Bu durumu bununla sınırlamamak lazım, şehirde yaşayan yaşlı ve genç olmak üzere hemen herkesin birbirini tanıması, komşuluk, eş dost ve akraba ilişkilerinin halen devam ediyor olması da büyük bir önem taşımaktadır” derken, toplum olarak ortak bir derdimizden bahsetmiştim.
Bugün ise yukarıda bahsettiğim öneme haiz diğer bir ortak sorunumuz olan “Trafik terörü”nden biraz bahsedelim.
Bu konuya değinmeme sebep olan husus ise, evvelsi gün akşam saatlerinde şehir merkezinde meydana gelen, hayatının baharında, daha genç dahi sayılmaz 14 yaşında eğitim sürecinin daha ilk basamaklarını küçük adımlarla çıkmaya çalışan aynı zamanda bir spor kulübünün de futbolcusu olan Mehmet Emin Bal, kaza sonucu bu hayattan koparıldı.
Öncelikle baba ve annesi olmak üzere bütün aile fertlerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Mehmet Emin bir melek gibi aramızdan uçup, ebedi aleme göç eyledi.
Maalesef “Kadın cinayetleri, çocuklara yönelik cinsel istismarlar, sosyal medya platformlarındaki tuzaklar, bağımlılıkla annesini babasını öldürenler ile uyuşturucu batağına saplanarak yasa dışı yollara itilen gençler..” gibi yurdumuzun dört bir köşesinde her gün dikkatsiz ve tedbirsizlik sonucu meydana gelen kazalarda hayatlarını kaybeden birçok insanımızın içine düştüğü vahim bir durum söz konusu.
Evvelsi gün akşam saatlerinde Mehmet Emin’i hayattan kopardan trafik kazası olayına tekrar dönecek olursak, bu olayda suçlu kim bilemiyorum ama bildiğim tek şey 14 yaşında bir yavrumuzun bugün hayatta olmadığıdır.
Konuyu tamamlamak üzere yaptığım kısa bir araştırmaya göre aynı gün aynı saatlerde yurdumuzun dört bir köşesinde 24 saat içinde çok sayıda kaza meydana geldi, aralarında maddi hasarlı kazalar olmak üzere yaralanan insanlar, hayatlarından kopan canlar, sakat kalan vatandaşlarımız trafik terörüne kurban olmaya devam ediyor.
Kanunlarımız, kanun koyucularımız ve bu kanunları uygulamaya gayret eden yetkililer, elbette çalışmalara devam ediyor ama sonuç pek değişmiyor. Kim bilir bu yazıyı kaleme aldığım saatte kaç kaza olmuş, Mehmet Emin gibi yavrularımız hayattan kopmuştur.