""

Kürt Sorunu, PKK Terörü ve Vilayet-i Sitte Coğrafyası’nı bekleyen olası hazin son üzerine acı bir rapor – 3 « Yeniufuk Gazetesi

23 Kasım 2024 - 23:18

Kürt Sorunu, PKK Terörü ve Vilayet-i Sitte Coğrafyası’nı bekleyen olası hazin son üzerine acı bir rapor – 3

Kürt Sorunu, PKK Terörü ve Vilayet-i Sitte Coğrafyası’nı bekleyen olası hazin son  üzerine acı bir rapor – 3
Son Güncelleme :

16 Ekim 2023 - 17:01

Selçuklu hükümdarı Sultan Alparslan, Roma İmparatoru Romen Diyojen’i Malazgirt Savaşı’nda yendikten sonra Anadolu’nun Türkleşmesi hızlanmıştır. O zamana göre emperyalist olan Doğu Roma İmparatorluğu’nun yenilmesinde Kürtler ve Ermenilerin, Alparslan’a ve Selçukluya ciddi katkıları olmuştur. Türkler de 1071’de kapıları açılan Anadolu’yagelip, boş olan yaylaklarda zamanla köyler oluşturarak tüm Anadolu’ya yerleşmişlerdir ancak Anadolu’da Türkler tarafından kurulan tek şehir Yozgat’tır.
Türkler de göçebeydiler ve hayvancılıkla geçim sağlıyordu. Bu rapor Kürt raporu ama bununla birlikte Anadolu’nun en eski halklarından Ermenilerden söz etmemek olmaz.
Ermeniler, tarih sürecinde Hazar, Karadeniz ve Akdeniz olmak üzere 3 deniz arasında yaşamışlardır. Milattan önceUrartular olarak medeniyet kurdukları, daha sonraları da şehir devletleri şeklinde hayatlarını ikame ettikleri tarihten bu güne gelen şehirlerle objelerle tespit edilmektedir. Van Kalesi, batıda Ankara Kalesi, Harput Kalesi (Elazığ),Palu Kalesi (Elazığ), Kozan Kalesi (Adana) ve Silifke Kalesi (Mersin) kalelerini inşa etmişlerdir.
Kürt sorunu bir kimlik sorunu, dolayısıyla demokrasi sorunudur.İnsanların doğuştan kazandıkları etnik kimlikleri inkâr edilemez. Baskı altına alınamaz ve yasaklanamaz. Bir ülkenin vatandaşlar, farklı din mezhep ve dillerde olabilir. Ama bu ayrışma sebebi olmamalı, birlik, beraberlik, demokrasi içindeüretmek ve paylaşmak olmalıdır. Bu da eğitim ile vedemokratbir duruş gerektirir.
Kürt milliyetçilerin nihai hedefleri 4 parçaya ayrılmış bir Kürt devletikurmaktır.Esas niyet budur.
1970’li yıllarda Türk milliyetçileri “Türkiye büyüyecek Turan olacak” derken bir hayali anlatıyorlardı. Oysa bu hayalin hayata geçmesi coğrafi olarak mümkün değildi. Ama bu hayal birilerine 4 parçaya ayrılmış ve sınırdaş Kürt coğrafyasını birleştirmek arzusunu verdi. Bu tarihi gerçeği de görmemiz lazım.
Türklere ırkçılığı öğreten güç, aslında Kürtleri eğitiyordu. Geldiğimiz nokta budur. Bunu ABD planladı. 1950’lerden bu güne sağcı siyasetlerin gevşekliği ve akılsızlığı sonucu bu günleregelindi. İstanbul’un fethinden sonra batıda fazla işkalmayınca Osmanlı yüzünü doğuya, Anadolu’ya döndü. Yavuz Sultan Selim Türk Osmanlıhükümdarı,karşısında ise SafeviDevleti’nin Türk olan hükümdarı Şah İsmail vardı. Şah İsmail Alevi, Yavuz Sultan Selim Sünni idi. Şah İsmail tüm Anadolu halkını yanına çekmeyi başarmış bilge bir şahsiyetti. Bu iki güç arasında göçer konumda Kürt aşiretleri vardı. Ve bu aşiretlerin hepsi Sünni Şafi idi, Yavuz Sultan Selim ile Şah İsmail, Çaldıran Ovası’nda yaptığı savaşta Kürtler hem mezhepleri gereği ve hem de istikbali Yavuz Selim de gördüklerinden Osmanlı yanlısı oldular. Ve bu savaşta Şah İsmail yenildi. Anadolu tamamen Osmanlı’nın eline geçti. Savaş sırasında Kürtlerin organize eden sağlayan İdris-i Bitlisi, savaş sonrasında doğu ve güneydoğudaki Kürtlere derebeylik yapma hakkı kazandı.
Tarih sahnesindeKürtlere ait ve bu kadar güne gelmiş hiçbir arkeolojik eserbulunmamıştır. Ancak Anadolu ve Ortadoğu’da yaşayan eski halklardan biri olduğu da doğrudur. Türkler de sonradan gelerek Anadolu’yu yurt yapmışlardır. Ama bu coğrafyada çok daha eskilerde bir Arap milleti vardır, Ermeniler vardır, Süryaniler vardır, Latinler, İbraniler vardır ve bunlar hem Ortadoğu’da hem de Akdeniz’de dünden bu güne elle tutulur gözle görülür eserler bırakmıştır. (Hasan Aslan Nurdoğdu – Makalelerle Yozgat kitabından)Sürecek.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.