SURİYE KÜRTLERİ
Mezopotamya yerleşik düzene ilk geçilen ve bu coğrafya da tarımın ilk yapıldığı alandır. Dolayısıyla bir cazibe merkezi olmuştur. Bu cazibeyi de Fırat ve Dicle nehirleri yaratmıştır. Çünkü suyun olduğu yerde hayat vardır.
Semavi dinlerin çıktığı Kudüs ve Akdeniz çukuru yerleşik düzene geçip şehirleşmenin olduğu bölgelerdir. Şehirdeki hayat kırsaldan her zaman daha rahattır daha güzeldir. Bu nedenle orta doğuda Şam gibi Bağdat gibi Halep gibi Beyrut gibi şehirler o dönemde göçer hayatı idam ettiren hem Kürtler için hem de Türkler için cazibe merkezi olmuştur. Zengin Hristiyan şehri Kudüs’ü almak için bir sürü savaşçı Kürt Türk bu bölgeye yerleşmiştir. Selahattin Eyyubi bunların önderlerindendir. Bugün Suriye’deki Kürtlerin en eskisi odur.
KUZEY IRAK KÜRTLERİ
Şu an Kuzey Irak da yaşayan bu insanlar Irak coğrafyasının hiçbir yerinde yoktur. Ülkenin kuzeyinde ve doğusunda yaşamaktadırlar. Yaklaşık 4,5 milyon nüfusları vardır. Uzun yıllar göçebe bir hayat yaşadıkları için tarım da tam yapamamaktadırlar. Tüm arzulan tüm Irak halkının olması gereken Kerkük – Musul petrollerini ele geçirmektir. ABD Irak’a girince Kürtler Musul’un Kerkük’ün nüfus, tapu binalarını belediye binalarını, yaktılar. Amaç, “Delil kalmasın şu anda biz yaşıyoruz buranın sahibi biziz” demek için. Kuzey Iraklı bir Kürt’ün, Basra’da Bağdat’ta yaşama şansı hiç yoktur.
İRAN KÜRTLERİ
İran Irak ve Türkiye’nin birleştiği dağlık alanlarda yaşamak da olup yaklaşık 4,2 milyon kadar nüfusları vardır 2.400.000 km2 toprağı olan İran’ın bir elin parmakları gibi coğrafyada bir arada yaşamaktadırlar. İran Kürdistan’ın dışında hiçbir Kürt’ün iş yapmaya veya yerleşmesine İran hükümeti müsaade etmemektedir.
TÜRKİYE KÜRTLERİ
Türkiye’de yaklaşık nüfusa oranla %20 Kürt yaşamaktadır. Bu oranın %40’ı Fırat’ın doğusunda %60’ı da batısında yaşamaktadır. Dünyada en Kürt yaşayan şehir, 3 milyon ile İstanbul’dur. Kürt nüfusunun yatırımlarının %80’i batıda %20’si ise doğudadır. Antalya, İstanbul, Ankara otellerin çoğu Kürtlerindir. Türkiye Cumhuriyeti’nin yatırımcı bakanlıklarında en çok ihaleyi alan Kürtlerdir. Özellikle son 10 yıldır Tarım Bakanlığı’nın tüm işlerini ve özelleştirilen tüm tarım topraklarının Kurt kimlikli insanlarımız almaktadır.
Türkiye’de yaşayan Kürtlerin 3/2’si Kürtçe konuşmayı bilmemektedir veya çok az konuşmaktadır. 1927 sayımında Kürt oranı %8.7, 1935 de %9.80 idi. Bugün ise nüfusun %20’sinin Kürt olduğu tahmin edilmektedir. Yoğun bir doğurganlık vardır. Daha önce bahsettiğimiz 4 parçadaki toplam Kürt nüfusu 30 milyonun üzerindedir. Ve bu coğrafyanın denize çıkışı yoktur. Basra Körfezi tarafında yoğun bir Sünni ve Şii Araplar yaşamaktadırlar. Doğusu ise Acemlerle çevrilidir. Ve bu coğrafyanın en güçlü ülkesi Türkiye Cumhuriyeti’dir. Fırat’ın batısında İskenderun’a kadar olan uzaklık 350 km’dir ve bu alanda Kürt nüfus %15-20 arasında olup dağınık vaziyette Türklerle, Araplarla birlikte yaşamaktadırlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk’ün rızası olmadan Kürt’ün Akdeniz’e ulaşması mümkün değildir. Fırat Nehri doğal bir duvar olmaktadır.
Avrupa da İngiltere’de Rusya’da yaklaşık 1 – 1,5 milyon Kürt diasporası vardır. Kürt ve Türk kendine ait bir alfabe oluşturamamıştır. Bu iki millette Arap ve Acem kültüründen etkilenmiştir. Türk’ün konuştuğu cümlelerin %50 si Arap ve Acemcedir. Kürt’ün konuştuğunun %60 Arapça ve Acemcedir. (Hasan Aslan Nurdoğdu – Makalelerle Yozgat kitabından) Sürecek.