""

MEŞE + KEÇİ = GEÇİM – 2 « Yeniufuk Gazetesi

1 Kasım 2024 - 11:25

MEŞE + KEÇİ = GEÇİM – 2

MEŞE + KEÇİ = GEÇİM – 2
Son Güncelleme :

20 Mart 2022 - 17:16

Bugün, önceki yazımda yarım kalan keçi konusuna devam edeceğim.

Anadolu coğrafyası üç tarafı denizle çevrili, kıyılarda ılık Akdeniz iklimi, içerilere doğru gidildiğinde karasal iklim özellikleri taşır. Bu sınırların koordinatları; batıda Afyonkarahisar doğuda Yozgat kuzeyde Kastamonu Ilgaz Dağları ve güneyde Karaman, Konya arasında kalan alandır. Karasal iklim özellikleri Ankara keçisinin de doğal yaşam alanıdır. Bu bölgede, Ilgaz Dağı, Elmadağ, Dinek Dağı, Çiçekdağı, Aygar Dağları, Deveci Dağı, Şeker Dağı, Hasan Dağı vb. bu dağlar Ankara keçisinin doğal ortamını oluşturur. Bu dağlarda 21 Mart itibariyle otlar yeşerir ve meşelikler sürgün verir.

Haziran ortasından itibaren yani gün dönmeye başladığında, meşelikler gölge yaparak topraktaki otların erken kurumasını engeller. Öte yandan meşelikler yağlı pelit ve yaprakları ile keçinin çok sevdiği yemi bedava sağlar. Tam deyim ile “Dağda yayılır gölde içer”, bedava yemle hem en sağlıklı eti, hem de en sağlıklı sütü oluşturur.

Keçi yetiştiricisi 21 Marttan, kasım sonuna kadar hiç yem vermeden hayvanını bedava meşelikler sayesinde besler. Kışın en soğuk zamanlarında keçiler 3 ay boyunca içerde yazdan hazırlanan arpa, samanla beslenir. Keçiye en fazla 3 ay yem verilir. Geriye kalan 9 bilemedin 10 ay keçi meşeliklerde bedava beslenir. Küçükbaş hayvanlar büyükbaş hayvanlara göre dağlık alanda daha çok beslenir. Büyükbaş hayvanlar genel olarak düz ve otlu alanları tercih eder.

İlimizin adı da otu sütü bol yer anlamına gelen Youjgat’tan gelmektedir. Zamanla bu tanımlama Yozgat’a dönüşmüştür. Yozgat’ın kurucusu Çapanoğlu, Saray köyünde kışlığı olan kalabalık bir aile idi. Yazlıklarının Yozgat’ta olması iklimin, coğrafyanın mecburiyetidir. Çünkü ilimizde havaların ısınması 21 Martta başlar. Haziran ortasından itibaren yılın en sıcak günleri yaşanır. Bu dönemde otlar yakıcı güneşten korunma ihtiyacı duyar. Şehrimizin ve Çamlık’ın güneyindeki meşelikler, keçinin kolay yaşamasını sağlar.

Tekrar hatırlatmak isterim ki, bu gün ülkemizde et üretiminin az, et fiyatlarının yüksek olması 1980 öncesi iktidara gelen 2 Milliyetçi Cephe hükümetinin, “Keçiler meşeliklere zarar veriyor” gerekçesiyle aldığı kararların neticesidir.

Yıllarca tiftiğin peşinde koştum. Çarşamba günleri Yerköy’de, perşembe günleri Sungurlu’da, cuma günleri Keskin’de, cumartesi günleri Kırıkkale’de, pazar günleri ise Kırşehir Akçakent’te (eski adıyla Sıtma’da) babam, kardeşim Bekir ve ben yıllarca bölgenin tiftiğini toplar, mayıs, haziran, temmuz aylarında İstanbul’da satardık. İsmail, Hasan ve Fazıl Boyner biraderlere çok tiftik sattık.

ANAP iktidarı döneminde keçilerin vahşice kesildiğini, ihraç edildiğini bizzat gördüm ve yaşadım. Turgut Özal ve Kenan Evren, bugün yaşanan et sıkıntısının baş aktörleridir.

Dedem Osman, babam Münip, kardeşim ve ben 1984 yılına kadar tiftik ticareti yaptık. Ancak ticareti yapılacak tiftik ve keçi kalmayınca bakliyat işine girdik.

Tiftik keçisi üretmiş ve bu dünyadan göçüp gitmiş herkese Allah rahmet eylesin diyorum.

Et, protein deposudur. Protein beyin gelişimini sağlar. Ergenliğe kadar yeterli protein alamayan çocukların beyin gelişimi eksik kalır ve zekâ geriliği ortaya çıkar.

Yeteri kadar et yiyemeyen, tahılla beslenen kişiler, hastalıklar karşısında savunmasız ve daha kısa ömürlü olur.

Dünya gıda örgütü raporlarına göre insan beslenmesinin %20’sini et proteini kapsar. Et olmadan sağlıklı nesiller yetiştiremeyiz.

Bugün halen keçi yetiştiren, akıllı ve namuslu tüm üreticilerimize saygılarımla.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.