""

Meşe + Keçi = Ucuz Et  – 1 « Yeniufuk Gazetesi

1 Kasım 2024 - 11:20

Meşe + Keçi = Ucuz Et  – 1

Meşe + Keçi = Ucuz Et  – 1
Son Güncelleme :

16 Mart 2022 - 17:42

Bugünkü yazımın başlığı kimya formülü gibi. Meşe + keçi = ucuz et. Biraz uzun bir yazı olacak 2 veya 3’e bölerek yazacağım.

Konumuzun iki kahramanı var meşe ağacı, yani meşelikler ve keçi. İnsanlar, bir tarih ekseninde, sınırları belli coğrafyalarda sosyolojik halk katmanlarıyla ve bu coğrafyanın verdiği ekonomi ile yaşarlar. Bu tanımı biraz daha açarsak, bu tanım; coğrafi olarak nerelisin, memleketin neresi? Sosyolojik yönden konun, komşun kim? Kimlerle yaşar, kimlerle ticaret yaparsın? Ekonomik yönden ise, ne yer ne içersiniz, geçiminizi nasıl sağlarsınız? Sorularının cevabıdır.

 

Numanlar, (Lomenler) tiftik keçisi yetiştiricisiydi. Yozgat’ta 6 noktada Ankara Keçisi yetiştirdik. Yozgat’ın tüm tiftiklerini toplar İstanbul’a satardık. Fotoğrafın ortasında yer alan babam Münip Nurdogdu, sağında Hafız Bekir Nurdogdu ve sol baştaki Murat Türkmen’dir. En az 75 – 80 yıllık bir fotoğraftır.

 

 

İlimizde 5 bin 500 yıldır yerleşik tarım mevcut. Tiftik keçisi ise bu tarihten de önce İç Anadolu’da mevcuttu. Firigler döneminden kalma kaya oyma resimlerinde yer alan keçiler bunun kanıtıdır. Keçi, Afyonkarahisar’dan Yozgat’a, Karaman’dan Kastamonu’ya kadar Anadolu coğrafyasının doğal hayvanıdır. Bu hayvan her şeyi yemez. Temiz olmayan suyu kesinlikle içmez. Gece yaylıma gitmez ve yiyeceğine, içeceğine titiz bir hayvandır. Sütü anne sütüne yakın kalitededir.

Uzun yıllar boyunca eti, sütü ve tiftiği ile İç Anadolu köylüsünün özellikle de dağ köylüsünün en önemli geçim kaynağı olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu tarihlerde Anadolu’da 1 kişiye 5 keçi düşerdi. Bu durum 1980’lere kadar devam etti.

Milliyetçi Cephe hükümetleri sırasında güya ormana zarar veriyor diye keçilerin meşeliklere girmesi engellenmeye başladı. 12 Eylül ABD cuntası sayesinde 1980 sonrası meşelikleri tamamen keçiye yasaklandı. Keçi üreticileri ellerindeki anaç keçilerin tamamını kesti. Ucuz et bedava yemle olurdu ve meşelikler bedava yem kaynağı durumundaydı. Ülkemizde bugün et sıkıntısı varsa, et üretimi az ve çok pahalıysa sebebi, keçiyi meşeliklerden men eden, adı sözde milliyetçi hükumetler ve ABD cundası lideri Kenan Evren’dir. Devamında ise Turgut Özal’ın liberal ekonomisi bugün etteki sorunun temelidir. Bugün ülkede 5 kişiye 1 küçükbaş hayvan düşüyor ve düzelmesi bu kafalarla zordur.

Çayıralan’a bağlı Üç Evciler Köyü, meşelikler içinde 3 parça mahalleden oluşur. 20 yıl önce ziyaret ettiğimde köylü bir kadın; “Keçi geçimdi, meşeler bedava yemdi. Meşelikler yasaklandı. Keçi gitti geçim bitti oğlum. Kayseri’de işçi kocam gurbetçi oldu. Şimdi ben keçisiz meşeler içinde dul kadın hayatı yaşıyorum” demişti.

Evet, meşelikleri küçükbaş hayvan üreticilerine tahsis ederek, çoban desteği sağlanır, yol, su getirilirse bedava yemle ucuz ve bol ete kavuşabiliriz.

Osmanlı döneminde ilimizden İngiltere’ye tiftik ihraç edilirmiş. 9 günde Samsun’a, oradan da İngiltere’nin Bradford şehrine ihraç edilir, fiyatı altın ile ölçülürmüş. İngiliz kumaşı tiftik sayesinde ünlenmiştir. İngiliz kumaşını var eden tiftik olmuştur.

1980’li yıllarda Yozgat’ta Kabak Tepe ardındaki 10 köyde 100 bin keçi vardı. Bugün kaç tane kaldı? Bilen söylesin.

1980 öncesi keçileri meşeliklere yasaklayanlar, milliyetçilik maskesi ardında vatan hainliği yapmış ABD uşaklarıdır. Vatandaş bu doğruyu bilmeli. Bugün yaşanan et sıkıntısı ve pahalılığının temeli budur.

Saygılarımla.

 

 

 

 

 

 

 

 

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.