İnsan Hakları Başkanı Erdoğan, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları dolayısıyla yaptığı açıklamada insan haklarının önemine dikkat çekti. Erdoğan, “ Dünya üzerinde insanlar yaşadıkça hayatın anlam ve önemi vardır. Üzerinde insan yaşamayan bir dünyanın ne kadar boş ve ne kadar anlamsız olduğunu ifade etmeye gerek yoktur. Dünya kuruldu kurulalı, insanlar sürekli ve çeşitli anlaşmazlıklar nedeniyle birbirlerini yok etmeye çalıştılar ve büyük savaşlar çıkardılar. Bu savaşlarda milyonlarca insan öldü, öldürüldü. Yüz binlercesi ise sakat kaldı. Yüzbinlerce aileyi kimsesiz, milyonlarca çocuğu yetim bırakan bu savaşlar insanlık için ancak bir daha olmamak şartı ile bağışlanabilecek büyük bir büyük bir yüz karasıdır. Eski çağlarda, insanlar arasında bugünkü gibi eşitlik yoktu. İnsanlar renklerine, din, dil, ırk ve cinslerine göre sınıflandırılıyordu. Toplumların üst kesiminde olup, yüksek tabakaya dahil kişiler rahat ve zevk içinde yaşıyorlar; alt tabakadaki insanlar ise sefalet ve yoksulluk içinde yaşıyorlardı. Savaş ve kölelikten kurtulmak isteyen insanlara, ikinci Dünya savaşı yıllarında Amerika Birleşik Devletleri ile İngiltere’nin kendi aralarında vardıkları bir anlaşmayla; yaşama ve korunma arzusunu pekiştirip, geniş hak ve özgürlükler verildi. Her yıl 10 Aralık’ta bu bildirinin ilan edilmesinin yıl dönümünü kutlarız.”dedi.
İnsan Hakları Bildirisinin, insanın değerini, hak ve özgürlüklerini tanıtan bir bildiri olduğunu vurgulayan Erdoğan, “ İnsanlar hangi ırktan, hangi dil ve dinden olursa olsun kardeştirler. Birbirlerine karşı hak ve özgürlük yönünden eşittirler. İnsanların ellerinden alınamayacak temel hak ve özgürlükleri vardır. İşte bu bildiride bunlar açıklanıp, korunmaya çalışılmaktadır. Ama ne yazık ki, yeryüzünde hala milyonlarca insan hak ve özgürlüklerinden yoksun, aç ve sefil yaşamaktadır.
Bizlere düşen görev; ilerideki yıllarda yapacağımız çalışmalarla böyle insanlara yardımcı olup, hak ve özgürlüklerinin tanınmasını sağlamaktır. Dünya mültecilerinin sıkıntılarıyla boğuşan, insan yaşamını ve onurunun hiçe sayıldığı bir dönemden geçtiğimiz şu günlerde Hükümetimiz ve Aziz Milletimiz; savaş, çatışma ve baskı sonucunda evlerini ve ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyeli mültecilerin sorunlarına duyarsız kalmayarak açık kapı politikası uygulamış, çatışmaların yaşanmaya başladığı ilk günden beri bize sığınan herkesi sevgi ve merhametle kucaklamış, yaralarını sarmak için büyük bir çaba sarfederek bu trajediye adeta kulaklarını tıkayan dünya ülkelerine insanlık dersi vermiştir. Bu doğrultuda, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününün tüm Dünya ve Türkiye vatandaşları için huzur barış getirmesini temenni ediyoruz.”diye konuştu.