""

Ömrümüzün takviminde olmayan yıl, 2020… « Yeniufuk Gazetesi

25 Kasım 2024 - 10:19

Ömrümüzün takviminde olmayan yıl, 2020…

Tarih: 11 Mart 2020
Birçoğumuz için sonun başlangıcı olan bu tarih kocaman bir enkazın da mimarı diyebiliriz.

Ömrümüzün takviminde olmayan yıl, 2020…
Son Güncelleme :

08 Kasım 2021 - 7:30

Tarih: 11 Mart 2020
Birçoğumuz için sonun başlangıcı olan bu tarih kocaman bir enkazın da mimarı diyebiliriz.
Dünya geneline yayılan COVID-19 salgını insanlara sadece maddi ya da manevi anlamda zarar vermedi. Koronavirüs vakalarında yaşanan can kayıpları bu süreci daha da zorlaştırdı.
Peki bu dönemde ülkemizde alınan tedbirler yeterli miydi?
Beklenmedik bu krizi ne kadar doğru yönetebildik?
Kaybedilen zamanı telafi etmek mümkün mü?
Bütün bu soruların cevabını yorumlarınıza bırakıyorum.
Konuyla alakalı diyeceğim o ki;
Kendimizi işe gitmeye, yolculuğa çıkmaya hatta uymaya nasıl hazırlıyor isek bu gibi beklenmedik durumlara karşı da öyle hazırlamalıyız.
Her şeyde devlet, devlet demek veya her şeyi devletten beklemek ne kadar doğru?
Devlet dediğiniz kim?
Cumhurbaşkanı mı?
Bakanlar mı?
Milletvekilleri mi?
Hayır!
Devlet sadece onlar değil.
Yeri geldiğinde devlet sensin, benim, hepimiziz.
Zorlukların üstesinden bazen bir kişi olarak geliriz bazen bin kişi.
Bazen devlet olarak geliriz bazen millet olarak.
Önemli olan taşınacak yükün ağırlığıdır.
Hiç kimse bin kiloluk şeyi bir kişi kaldıracak diye dayatamaz.
Dayatsa ne olur?
Sonuç yine değişmez.
Çünkü olmaz!
Akıl terazisi sözle ölçülmez.
Her şerde bir hayır var derler.
Hiç bir şey olmasa da bu dönemde herkesin bir şeyler öğrendiğine eminim.
Kısıtlamaların ve yasakların getirilmesi özgürlüğün değerini öğretti.
Hayatla aramıza giren engeller ne kadar şanslı olduğumuzu öğretti.
Hastanesiz kalmak hastalanmamayı, okulsuz kalmak eğitimi özlemeyi öğretti.
Kısacası bu dönemde elimizde ne varsa onunla yetinmeyi ve şükretmeyi öğrendik.
Mağdur olanlar, isyan edenler, şikayet edip yakınanlarda yok değildi tabi.
Yani herkes kendince biraz haklıydı.
Lakin haklı olduğunu zannedenler bir zaman sonra haksız olduklarını da fark ettiler.
Çünkü ülkenin başına bir sorun geldiğinde bu yalnız devletle değil milletle birlikte çözülür.
Aksini düşünüp zaman kaybetmek en büyük zarar vesilesidir.
Bu nedenle daima mantıklı hareket etmek zorundayız.
Anlatmak istediğim şey devletin görevinin ve sorumluluğunun ayrı milletin görevinin ve sorumluluğunun ayrı olduğudur.
Kimsenin taraf tuttuğumu veya hükümeti savunduğumu düşünmesini temenni etmem.
Bu konuda son derece objektif olduğumu fark etmenizi rica ediyorum.
Bugün iktidarda hangi parti olursa olsun hakikatler geçerliliğini aynı şekilde korur.
Öyleyse akıl ve vicdan sahibi olarak son bir yılı değerlendirelim.
Ne oldu?
Neden oldu?
Nasıl olmalıydı?
Tüm bu soruların yanıtını kendi içimizde verelim ve bir sonra ki krizlere karşı kendimizi hazırlayalım.
Unutmayalım ki gemi devletse kaptan olan millettir.
Olay, “ülkede durum ne kadar kötü ise bizde de o kadar kötü” olduğu değil.
Olay, bizde durum ne kadar iyi ise ülkede de o kadar iyi” olduğudur.
Yeter ki gücümüzün farkında olalım ve ona göre davranalım.
Saygıyla kalın.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.