Beş yıl çabuk geçti.
Döndük dolaştık yine geldik seçmenin huzuruna.
Adaylar, teşkilatlar, SKM’ler sahada.
Çalışmalar bir gayret devam ediyor.
Zaman azaldı.
Kader anı 31 Mart.
Kapı, kapı dolaşıp oylara talip olmaktan başka çare yok.
Bütün parti adayları “oyunuzu bize verin” derken seçmen ne düşünüyor?
Vatandaş oyunu kime verecek.
Tercihini neye göre belirleyecek?
Ne söylenir ise ikna olacak?
Ya da ne yapılırsa fikrini değiştirecek?
Tüm bu soruların cevabını bilen başkan adayı seçimi şimdiden kazanmış demektir.
Bilmeyenin ise vay haline.
Çünkü mevcut başkan Celal Köse, dört yıla “101 hizmet” sığdırdı.
Üzerine bir “PANDEMİ krizi” ve birde “deprem felaketi” yönetti.
Bu durumda diğer adayların bir üst seviyeye geçmek için neler vaat edecekleri ise merak konusu.
Öte yandan bazı adayların belediye başkanlığı yapmış olmaları ise kıyasa açık bir mevzu.
İsteyen diğer başkanların hizmet kitapçığını inceleyip karşılaştırabilir.
Söz buraya gelmişken memleketimize hizmet eden bütün başkanlarımıza sonsuz teşekkür ediyoruz.
Ancak adil olmak zorundayız.
Hizmetin kusursuz olanı makbuldür.
Plansız olanı değil.
Bu konuda Celal başkanın hakkını vermek lazım.
Kayırmak gibi olmasın ama başkan Köse’nin hizmet politikası gerçekten tartışılmaz.
Geçmişten bu güne belediye hizmetlerine baktığımızda herkes yerin üstü ile ilgilenirken
Celal başkan, alt yapıya el attı.
Herkes lise caddesine çalışırken Celal başkan, kenar mahalleler için çalıştı.
Herkes görünene hizmet ederken Celal başkan, görünmeyeni fark etti ve ona yöneldi.
Kısacası herkesin kendine has bir hizmet anlayışı vardı.
Celal başkanın ise “anlaşılabilir bir hizmet yapısı.”
O nedenle bugün meydanlarda göğsünü gere, gere oyunuza talibim diyebiliyor.
Ve bir kez daha “Yozgat için yola devam” diyor.
Sayın Köse’nin ifadesiyle:
Efendim “Allahın izniyle oyunuza talibiz.”
31 Martta vermeniz dileğiyle
Saygıyla kalın