Hafta sonu ülkemizin dört bir köşesinde olduğu gibi Yozgat ve ilçelerimizde yaşayan sığınmacıların meydanlardaki davullu-zurnalı coşkusu, görülmeye değerdi.
Bu görüntüler eşliğinde haber kanallarına verdikleri mesajlarda da; “Minnet” duygularıyla birlikte vatan hasretinin sona erecek olmasının mutluluğu vardı.
Her biri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve onları en zor günlerinde maddi fedakarlıklarla yıllarca misafir eden bütün Türkiye’ye “Teşekkür”ü de ihmal etmedi.
Sevinçleri büyüktü.
Türkiye onlara ne kadar kucak açmış olsa da vatan başka bir şeydi.
Bu durumu bir benzetme ile örneklendirecek olursak, “Bülbülü altın kafese koymuşlar da ille de vatanım” demiş, işte öyle bir şey!..
Sığınmacılar arasında özellikle Suriyelilerin Türkiye’ye gelmesinin üzerinden 13 yıl geçti, uzun bir zaman oldu. Bu zaman içinde yeni doğmuş bebeler bugün 13 yaşına bastı, 13 yaşındaki çocuklar, askerlik çağlarını çoktan geçti.
Demem o ki; sığınmacıların kendi topraklarına dönmeleri biranda olmayacak, bugün başlayan dönüş süreci belli bir zaman alacaktır.
Suriye’de bir devir kapandı, yeni bir dönem başlıyor. 61 yıllık Baas rejiminin çökmesinin ardından Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Milyonlarca Suriye’li artık ülkelerine dönebilir açıklamasında bulundu.
Türkiye’deki milyonlarca Suriyeli sığınmacı, ülkelerine dönmek için hazırlık yapıyor.
Bu süreç, dünden bugüne olacak gibi değil, elbette.
Çünkü, zaman alacak…
13 yıllık bir süreç içinde, kiminin çocukları bu ülkede dünyaya geldi, kimileri iş edindi.
Kimileri de evliliklerle akraba oldu, komşuluklarla dostluklar geliştirdi.
Ve kimileri de Türk vatandaşı oldu.
Kolay mı yani?..
Türkiye, maddi anlamda büyük bir bedel ödedi. Hatta, iktidar bu yüzden çok da eleştirildi…
Ne var ki sonucunda da koskoca bir coğrafyada, Türkçe konuşan milyonlarca insana sahip olmanın avantajıyla bölgedeki etki alanımız gelişti…
Bu da yeniden inşa edilecek Suriye’nin, Türkiye’ye olan ekonomik, sosyal ve kültürel bağımlılığını artırmak demekti.
Süreçte çok şey değişecek.
Öyle görünüyor ki, bu gidişat içinde, Suriye’de ikinci resmi dil, Türkçe olursa şaşırmam!.