Yozgat konumu itibariyle tarım ve hayvancılığa elverişli bir şehir olarak anılsa da her geçen yıl tarım ve hayvancılıkta maalesef istenilen gelişme sağlanamıyor.
Özellikle Özal döneminde hayvancılığın gelişmesi için banka kredileri ile kurulan hayvan çiftlikleri bugün harabeye dönmüş vaziyette. Son yıllarda devletimiz tarafından verilen hibe destekli projelerle modern tesisler kurulsa da işletme sahipleri zor durumda olduklarını bizzat kendileri ifade ediyor. Bu üreticiler ilerisi açısından kapasite artırımı düşünmek yerine küçülmeye de gideceklerini belirtiyor. Hayvancılıkta durum böyle iken tarımda da benzer durumla karşı karşıya olduğumuzu içinde bulunduğumuz Ekim ayında bir çiftçiyi tarlasında ziyaret ederek anlayabiliriz.
Şuan Yozgat genelinde çiftçilerin yüzde 40’ı ancak buğdayını ekti. Bu ekim yapan vatandaşlarımızda gübre fiyatı sebebiyle örneğin tarlasına 6 ton gübre atması gerekirken alamadığı için 2-3 ton alarak bu ekimi gerçekleştirdi. Ekim yapacak çiftçilerden bazılarının ise tarlasını gübresiz ekeceğini belirtmesi çiftçinin de bu anlamda sıkıntıda olduğunu gösteriyor.
Çiftçi ve üreticiler girdi maliyetlerinin yüksek olmasından şikayetçi. Mazot ve gübre fiyatı geçen yıla oranla iki kat arttı ama çiftçinin ürünü geçen yılla kıyaslandığında cüzi bir artış gördü. Mazotun litresi 6 lirayı geçti, gübrenin tonu 3 Bin lira iken buğday ve arpa fiyatları yaklaşık 10 yıldır aynı seviyelerde seyrediyor. Tarlasından mahsulünü kaldıran çiftçiler, ürünlerini sattıklarında ancak gübre, mazot, ilaç ve tohum yani giderini karşılayabildiklerini, kendi işçiliklerini de hesapladıklarında zarar ettiklerini ifade ediyor. Devlet, tarafından yapılan desteklemelerin de yeterli olmadığını söylüyor, desteklemelerin ürünlerinin taban fiyatlarına yansıtılmasını istiyor. Gerçek anlamda çiftçi ve üreticinin desteklemesi gerekir. Öncelikle yatlara, gemilere uygulanan sıfır vergi çiftçiye de uygulanmalıdır. Birisi sahilde turistik tatil yörelerinde sefa sürerken, diğeri tarlasında traktörü ile üretim yapıyor. Bugün çiftçinin yeterli derecede üretim yapmamasından dolayı; domates başta olmak üzere patates, soğan gibi ürünler dolarla yarışır duruma geldi.
Gübre ve hayvan yem fiyatları almış başını gitmiş hal böyle iken çiftçinin üreticinin bu şartlarda kalkınması beklenemez. Yozgat’ta ilgili kurumlar köylerde doğrudan anıza ekim uygulaması ile çiftçinin maliyetlerinin daha az olması için topraksız tarıma yönelmesini istiyor güzel bir çalışma fakat bu da yeterli değil. Devletimiz, çiftçi ve üreticilere yönelik hayata geçireceği uygulamalarla ancak çiftçi ve üretici kalkınabilir. Aksi takdirde havanda su dövmeye devam ederiz.
