Uzmanlardan peş peşe uyarılar gelmeye başladı…
Kurak geçen kış mevsiminin ardından karşımıza çıkan yaz mevsimine adım attığımız şu günlerde aşağıda anlatacağım konuya geçmeden önce insan hayatını tehdit eden bir takım olaylarla toplum olarak karşı karşıyayız.
Bu sebeple konunun uzmanları kimi zaman yazılı, kimi zaman görsel medya platformlar aracılığı ile sık sık kamuoyunun aydınlatılmasına dikat çekiyor.
Bu olayların en başında gelen ve özellikle havaların ısınmasıyla ortaya çıkan “kene vakaları” insan hayatını tehdit etmeye başladı.
Dün gerek genel basında gerekse yerel basında uzmanlarca yapılan açıklamalara baktığımızda ciddi bir durum ile karşı karşıya olduğumuzu toplum olarak unutmamalıyız.
Deyim yerindeyse insanların daha az kullandığı yazıda, yabanda gezerken, piknik amaçlı ormanlık bölgeleri kullanırken, dikkat etmemiz gereken en önemli husus “kene” varlıklarına karşı alacağımız basit tedbirler hayatımızın geri kalan kısmını daha sağlıklı yaşamamıza vesile olacaktır.
Bu sebeple uzmanların dikkat çekmek istedikleri hususlara kulak verecek olursak, geçtiğimiz son bir hafta içerisinde 255 kişi, gerekli tedbirleri almadıkları için vücutlarına yapışan keneler nedeniyle sağlık kuruluşlarına başvurdular.
Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi özellikle İç Anadolu bölgesinde Yozgat’ın da aralarında bulunduğu Sivas ve Tokat çevresinde kene kaynaklı insan hayatını tehdit eden bu tehlikeli durum daha çok kırsal kesimde yaşamlarını sürdürmek durumunda kalan vatandaşlarımız için yakın tehdit oluşturmaktadır.
Uzmanların açıklamasına baktığımızda; Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı diye de toplumca bilinen kenelerin taşıdığı bir virüs nedeniyle ortaya çıkıyor ve bazen ölümcül sonuçlar doğurabilmektedir. Tarım alanları, yeşil alanlar ve hayvancılığın daha çok yapıldığı bölgelerde özellikle dikkatli olunması gerektiği konusunda vatandaşları uyarıyor.
Bu ve benzeri açıklamalara baktığımızda bir hakkı teslim etmek gerekirse, uzmanlar ellerinde bulunan imkan niteliğindeki araçları kullanarak, vatandaşları uyardıklarını görmekteyiz, duruma şahitlik ediyoruz.
Bundan sonrası için gerekli tedbirleri almak malum olduğu üzere vatandaşa düşmektedir. Aslında alınacak çok fazla bir tedbir yok, basit ve kolayca yapabileceklerimiz, bahsi geçen tehlikeli bölgelerden uzak durmaktır.
Şayet hayatımızı idame ettirmek, geçim kaynaklarımızı bu tür bölgelerde hayvancılık gibi işler yaparak geçiriyorsak, o zaman da bu minvalde alınması gereken tedbirleri ihmal etmemeliyiz.