Yozgat Sürmeli Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Çocuk Gelişim Uzmanı Melahat Bozkurt, yaptığı açıklamada, karnenin sadece çocuğun başarısı ya da başarısızlığı olmadığını, çocuğun yanı sıra bütün aile üyelerinin elde ettiği bir sonuç olduğunu ifade etti.
Bozkurt, şunları kaydetti: “Çocuklarımız ve aileleri için büyük önem taşıyan karne ve tatil dönemi gelmiştir. Bununla birlikte çocukların not telaşı, karne heyecanı, ailelerinin verecekleri tepkileri düşünmeleri de bu sürece eşlik etmektedir. Çocuklarımızın kiminin bu süreçte mutlu olduğu görülürken kiminin ise büyük bir kaygı yaşadığı görülmektedir. Yaşanılan bu kaygıların asıl sebebi toplumumuzda ‘karne’ye yüklenilen anlamdır. Ebeveynler karnenin sadece derslere ait olan başarı/ başarısızlık değil çocuğun tüm yaşamına ait bir başarı/ başarısızlık olarak değerlendirmektedir. Karne elbette ki bir sonuçtur ama bu sonucu takip eden sürecin daha önemli olduğu göz ardı edilmemelidir. Verilen tepkiler çocuğumuzun sonucuna değil, yaşadığı sürece göre verilmelidir. Ebeveynler karneyi sadece bir gurur kaynağı olarak düşünmekten çok çocuklarının ilerlemesini takip etme, başarılı olduğu ve desteğe ihtiyacı olduğu alanları tespit etmede bir fırsat olarak değerlendirmelidir. Çocukların bireysel farklılıkları, yetenekleri, ilgi alanları, tercihleri göz önünde bulundurulduğunda her alanda başarılı olması beklenemez. Ailelerin çocuklarını iyi gözlemlemeli, başarılarını sadece getirdikleri karneyle sınırlandırmamaları gerekmektedir. Çocuğumuzun desteğe ihtiyacı olduğu yönleri ise bir eksiklik, utanç kaynağı olarak görmek yerine desteklenmesi, geliştirilmesi gereken özellikler olarak düşünmeliyiz. Bu şekilde çocuğumuzun kendine olan güvenini sağlayarak motivasyonunun artmasını sağlayabiliriz. Unutulmamalıdır ki çocukların getirmiş oldukları karneler sadece çocuğun başarısı ya da başarısızlığı değildir. Karne çocuğun yanı sıra bütün aile üyelerinin elde ettiği bir sonuçtur. Karne alınana dek geçen süreçte ailenin tutumu, beklentileri, desteği, aile içi ilişkileri sonucu etkilemektedir. Aslında karne bir aile olarak kendinizi de değerlendirme fırsatı bulabileceğiniz bir sonuç olarak da düşünebilirsiniz. Her çocuk iyi notlarla donatılmış bir karne getirmek isteyeceği yadsınamaz. Ancak çocuklarımızın yetenekleri, tercihleri, bireysel farklılıkları göz önüne alınarak uygun, ulaşılabilir bir beklenti içinde bulunmak gerekmektedir.”
KARNESİNDEN
DOLAYI
ÖDÜLLENDİRLECEK ÇOCUĞA GÖSTERİŞLİ HEDİYE ALMAYALIM
Karnesi başarılı olan bir çocuğun ödüllendirilebileceğini fakat ödüllendirirken maddi değeri yüksek, gösterişli hediyelerden kaçınılması gerektiğini vurgulayan Bozkurt, “ Çocuğun asıl hedefi alacağı abartılı hediyeler değil başarı olmalıdır.
Ödüllerin ise çocuğun yaşına, ilgi alanına, gelişimlerini destekleyecek işlevsellikte olduğuna dikkat edilmelidir. Karnesi başarılı olmayan çocuklarda ise her şeyden önce karne sonucunun çocuğa olan sevginizi eksiltmeyeceğini, ona değer verdiğinizi ve sevdiğinizi hissettirin. Başarılı olamama nedenlerini birlikte değerlendirmeye önem verin ve çocuğunuzu dinleyin. Birlikte çözüm bulmaya odaklanın. Bu süreçte çocuğunuzun başarılı olduğu yönlerini de ön plana çıkararak özgüvenini yüksek tutmasını, başarabileceğine inanmasını sağlayın. Çocuğunuzu getirdiği sonuçtan dolayı akranlarıyla kıyaslamayın. Bu hem akranlarından ve sizden uzaklaşmasına, agresif tavırlar sergilemesine yol açabilir hem de özgüveninin ve motivasyonunun düşmesine sebep olabilir. Çocuğunuzla birlikte desteklenmesi gereken konularda onunda görüşlerini alarak birlikte bir program hazırlayabilir ve uygulaması konusunda onu teşvik edebilirsiniz.”diye konuştu.
TATİL DİNLENMEK İÇİNDE DERS
TEKRARI İÇİNDE
BİR FIRSATTIR
“Tatil çocuklar için hem dinlenme hem de öğrendiklerini pekiştirme açısından iyi değerlendirilmesi gereken bir süreçtir.”diyen Bozkurt, şunları kaydetti: “Dönem içerisinde işlenen derslerin tekrar edilmesi, konularda eksikliklerin giderilmesi için güzel bir fırsattır. Çocuklarımızın bireysel farklılıkları göz önünde bulundurulduğunda işlenen konuları öğrenme süreleri ve süreçleri farklı olduğu unutulmamalıdır. Bazı çocuklar konuları kısa süre içerisinde öğrenirken bazı çocukların daha fazla desteğe ihtiyacı olduğu görülmektedir.
Öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklarımız için özellikle tatil süreci iyi değerlendirilmelidir. Bu çocuklarda unutma daha kısa zamanda gerçekleştiği bilinmektedir. Ancak yapılan sık konu tekrarları, çocuklarımıza olacağımız destek ile bu tatil sürecini avantaja çevirebilirsiniz.
Dönem içerisinde öğrenilen bilgiler ise tatil sürecinde unutulabilmektedir. Aileler unutmaların önüne geçebilmek için öğrenilmiş konularda sık sık tekrar yapılmalıdır. Çocuğunuzun desteğe ihtiyacı olduğu konuları iyi gözlemleyip ona uygun bir program hazırlamalısınız. Yeni bir konuya çalışmak yerine eski konuları tekrar ettirmek ve bunların pekiştirilmesini sağlamak, eksik konuları telafi etmek çocuğunuzun başarısını artıracaktır”.