Yaz aylarında sık görülen kenenin neden olduğu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi özellikle Haziran ve Temmuz aylarında en üst düzeye ulaştığını belirten Temoçin yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı başlıca hyalomma tipi kenelerin tutunması ile bulaşan, ateş ve kanama ile karakterize bir virüs hastalığıdır. Türkiye’de ilk defa 2002 yılında saptanmıştır. Yozgat ilinde ilk kez 2003 yılında görülmüş olup, yıllık ortalama 60 vaka görülmektedir. Türkiye’de 2016 yılı sonuna kadar 10 bin’den fazla vaka görülmüş ve 450’nin üzerinde kişi vefat etmiştir.”
HASTALIK KAN VE VÜCUT SALGILARINA TEMASLA BULAŞIR
“Hastalık kenelerin tutunmasıyla, virüslü kenelerin kan ve salgılarıyla, KKKA hastalığına yakalanmış kişilerin ya da hayvanların kan ve vücut salgılarına temas sonucu bulaşır.”diyen Temoçin, şöyle devam etti: “KKKA kırsal alanlarda yaşayanlarda, tarım ve hayvancılıkla uğraşanlarda sık görülmektedir. Kırsal alanlarda, mümkün olduğunca vücutta açık yer bırakılmamalı, çıplak ayakla dolaşılmamalıdır. Böcek kovucu ilaçların vücuda sürülmesi yararlı olabilir. Bu amaçla sivrisinek kovucu ilaçlar kullanılabilir. Doğaya sülün, tavuk vb. hayvanların salınması gibi yöntemlerin KKKA’nın önlenmesinde etkisi bulunmamaktadır. Kenelerin vücutta kaldığı süre arttıkça hastalık riski artmaktadır. Bu nedenle kenelerin mümkün olduğunca erken çıkarılması hastalığın oluşmasını engelleyecektir. Dışarıdan eve dönen kişiler, vücutlarına kene yapışıp yapışmadığını kontrol etmelidirler. Tüm giysilerin çıkarılarak duş alınması, yeni tutunmuş kenelerin mekanik olarak uzaklaştırılmasını sağlayabilir.”
KENELERE
ÇIPLAK ELLE
DOKUNULMAMALI
Kenelere çıplak elle dokunulmaması gerektiğini vurgulayan Temoçin, “ kopartılmaya ve ezilmeye çalışılmamalıdır. Kenenin üzerine, sabun köpüğü, kolonya, gaz yağı vb. dökülmesi veya üzerinde sigara söndürülmesi yanlıştır. Bu tür yaklaşımlar, kenenin yutağındaki virüsü vücuda bırakmasına neden olur. Keneler, bir pensve/veya cımbız aracılığıyla veya bu amaçla kullanılan pens benzeri aletlerle çıkartılabilir. Eğer kişi bu şekilde keneyi çıkartamayacak ise vakit geçirmeden bir sağlık kuruluşuna gitmeli ve kene çıkartılmalıdır.Kene tutunması, hayvan teması veya KKKA’nın sık görüldüğü bölgeye seyahat sonrası, ateş, halsizlik, kırgınlık, bulantı, kusma, kas ağrısı veya kanama gibi şikayeti olanlar mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Vakalarda kene tutunma hikayesi ancak yüzde 70 oranında bulunabilmektedir.
Bu nedenle riskli kırsal bölgelerde yaşayan kişilerde kene tutunma hikayesi olmasa bile ateş, halsizlik, bulantı, kusma kas ağrısı veya kanama belirtileri mevcutsa zaman geçirmeden sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır “ diye konuştu.