""

Vali Yurtnaç, Emirci Sultan türbesini ziyaret etti « Yeniufuk Gazetesi

19 Nisan 2024 - 13:02

Vali Yurtnaç, Emirci Sultan türbesini ziyaret etti

Osmanpaşa köyünde vatandaşlarla buluşan Vali Kemal Yurtnaç, Emirci Sultan Türbesini ziyaret etti. Türbede incelemelerde bulunup dua eden Vali Yurtnaç, Osmanpaşa’nın önemli bir köy olduğunu söyledi.

Vali Yurtnaç, Emirci Sultan türbesini ziyaret etti
Son Güncelleme :

16 Mart 2017 - 7:00

Hoca Ahmet Yesevi’nin öğrencilerinden olan, 1194 yılında hocasının vefatı üzerine Yozgat’a gelen ve Osmanpaşa köyünde türbesi bulunan Emirci Sultan ziyaretçilerini bekliyor.
EMİRCİ SULTAN
OSMANPAŞA’YI ÖNEMLİ BİR KÖY KILIYOR
Daha önce yaptığı görev nedeniyle Orta Asya’yı, Balkanları ve Kafkasları iyi bildiğini belirten Vali Yurtnaç, “Burada ki cami ve türbeyi görünce oralar aklıma geldi. Hoca Ahmet Yesevi’nin talebelerinden Emirci Sultan buraya gelmiş. Anadolu’da İslam’ın yayılmasında önemli bir görevi olmuş. Kitabesine göre aynı zamanda seyyidmiş. Burada bulunan insanların diğer yerlerde yaşayan insanlara göre bir artısı vardır. O da mübarek bir zatın burada türbesinin bulunması. Burada da bol bol dua etmek lazım” dedi.
OSMANPAŞA’YI İÇ TURİZME AÇMALIYIZ
Osmanpaşa’da böylesine mübarek bir zatın türbesinin olduğunun bilinmesi gerektiğini ifade eden Vali Yurtnaç, “Buradan gelip geçenlerin köyde böyle mübarek bir zatın yattığını bilmesi için belirgin bir tabela yaptırmak lazım. Böylesine mübarek bir zatın burada olması bu köye ayrımcılık yapmamızı gerektiriyor. Burasını iç turizme açacağız. Hoca Ahmet Yesevi’nin bir dalının burada olması bu köyümüzü daha hareketli ve daha öncü bir hale getiriyor. Hem manevi olarak hem de buraya gelecek olan ziyaretçilerle burasını zenginleştirmemiz lazım. Gelecek olan ziyaretçilerimiz de burasını hareketlendirecektir” diye konuştu.
EMİRCİ SULTAN
KİMDİR?
Şeyh AhmedYesevî Hazretleri’nin halifelerindendir. Lakabı Şerefüddin olup, babasının adı Muhammed’dir. Emirci Sultan adıyla anılmaktadır. Doğum tarihi bilinmemektedir. Ancak on ikinci asrın ortalarında doğduğu tahmin olunmaktadır.
Kaynaklarda ecdadının Veysel Karani Hazretleri’nin sohbetiyle şereflendiği ve duasını aldıkları kaydedilmektedir.
638 (m. 1240) yılında Yozgat ilinin Osman Paşa bucağında vefat etmiştir.
Tasavvuf terbiyesini AhmedYesevî Hazretleri’nden alan Şeyh Osman Efendi, dereceler aşarak hilafet almaya hak kazandı.
Günlerden birinde AhmedYesevî Hazretleri’nin dergahına Çin’den tüccarlar geldi. Şeyhin huzuruna çıkıp, memleketlerinde bir ejderha türediğinden ve herkesi korkutup ülkede huzur bırakmadığından bahsettiler. Hazretin bu hususta kendilerine yardım etmesini istediler.
Çinlilerin perişan hallerine bir müddet bakan AhmedYesevî Hazretleri, talebelerine dönerek; “Ejderi öldürmeye hanginiz gider?” diye sordu.
Hepsi de; “Emir sizindir” diye cevap verdilerse de, az da olsa çekindikleri belli oluyordu. Şeyh Hazretleri düşünceye daldığı sırada Osman Efendi ileri atılarak, izin verildiği takdirde bu iş için gitmek istediğini söyledi.
Şeyh Hazretleri de Osman’ın beline bir tahta kılıç kuşandırarak; “Yüce Allah yardımcın ve uğrun açık olsun” diyerek dua ettikten sonra kendisini gelenlerle birlikte yolcu etti.
Osman Efendi Çin’e varıp ejderhayı öldürdü. Tekrar Yesevî dergâhına döndü. Bunun üzerine AhmedYesevî Hazretleri ona “Emîr-i Çin” lakabını verdi. Daha sonra da himmet buyurarak yüce makamlara ulaştırdı.
AhmedYesevî Hazretleri’nin 1194 yılında vefatı üzerine Emir-i Çin Osman Efendi Türkistan’da duramaz oldu. Gönlü mürşidinin ayrılığı ile yanıyordu. Bir süre sonra, yani 1204 yılında, hocasının meşhur talebelerinden Avşar Baba, Şeyh Nusrat, Gaygay Dedi, Pir Dede ve Pertev Sultan gibi o da İslamiyet’i yaymak amacıyla Rum diyarına doğru yola çıktı. Talebesi İmad Sultan’la birlikte günlerce yol alıp, Anadolu’ya geldi ve Keykavus kalesi yakınlarında konakladı. O gece rüyasında Şeyh AhmedYesevî Hazretleri’ni gördü.
Şeyh Hazretleri ona; “Bu yakınlarda bir köy vardır, halkı gelip geçen misafir yolcuları öldürürler. Onların irşadını ve yetişmelerini sana görev olarak verdim” buyurdu.
Ertesi günü İmad Sultan’la birlikte o köye varıp misafir oldular. Köyde gösterdiği kerametlerle kısa zamanda köy halkının sevgilisi haline geldiler. Keçikıran adındaki bu köye daha sonra yerleştiler. Yaptırdığı bir zaviyede köylülere ve çevreden gelenlere vaaz ve nasihatle bulunmaya başladı. O sırada civardan geçmekte olan ve Selçuklu Sultanı tarafından Sivas’a vali tayin edilen Osman Paşa adında bir zat Osman Efendi’nin o yörede olduğu öğrendi ve kendisiyle görüşmek isledi.
Görüştüklerinde kendisine hayran kalarak valiliği bırakıp talebeleri arasına katıldı. Kısa zamanda orada bir tekke yapılmasını sağladı. Tekkenin adına da “Osman Paşa” tekkesi denildi. Tekkede yıllarca talebe yetiştiren Emir-i Çin Osman Efendi Hazretleri 638 (m. 1240) yılında vefat etti. Kabri, tekkenin yanında yer alan türbesindedir. Yozgat’a bağlı Keçikıran köyü, bugün Osmanpaşa olarak anılmaktadır.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.