YGC Başkanı Osman Hakan Kiracı, yaptığı açıklamada 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününün medya organlarında fikir işçisi statüsünde çalışan gazeteci meslektaşlarının özel günü olduğunu vurguladı. Kiracı, şunları kaydetti: “Bildiğiniz gibi, 10 Ocak 1961 tarihi,212 yasa kapsamında çalışan gazetecilerin özlük haklarına çeşitli olanaklar sağlaması nedeniyle Türk basınının emekcileri açısından önemli bir milattır.O tarihte basın emekcilerine öylesine geniş sosyal imkanlar sağlanmıştı ki; 10 Ocak, dönemin Türkiye Gazeteciler Sendikası ve basın kuruluşları tarafından “Çalışan gazeteciler Bayramı “olarak ilan edilmişti. Aradan geçen 56 yıllık süreçte neler olduğunu hepimiz biliyoruz. Çalışan gazetecilerin yasası,iyileştirilemediği gibi meslektaşlarımızın özlük hakları zamanla törpülendi.212 sayılı yarım asırlık süreçte evrensel normlara göre düzenlenemedi”dedi.
MEDYA, YANDAŞ, KARŞIT VE MERKEZ MEDYA BÖLÜNMÜŞLÜĞÜ İLE PARÇALANDI
“Tekelleşerek önce otosansürü ve ardından da editoryal bağımsızlığı sonlandırdılar” diyen YGC Başkanı Kiracı, “Yandaş’,’karşıt’ ve ‘merkez’ medya bölünmüşlüğü ile parçalandılar.Objektif yayıncılıktan uzaklaştıkları için Türk okuru ve izleyicileri üzerindeki prestijlerini ,itibarlarını ve daha doğrusu güvenirliliklerini yitirdiler.İktidar baskıları ve basın özgürlüğünün önünde duran ve kaldırılmayan engeller yaygın medyayı giderek bunaltıyor.Ve üzülerek ifade ediyorum k; Türk medyası son yıllarda hızla itibar kaybediyor ve kaybettiriliyor.”diye konuştu.
SOSYAL MEDYA VE
İNTERNET
GAZETECİLİĞİ DE
GİDEREK
ETKİNLEŞİYOR
Bugün ülkede binlerce gazetecinin işsiz olduğunu vurgulayan Kiracı, “Bugün ülkemizde,Çalışan binlerce gazeteci işsiz. Yüzlerce gazeteci hapiste. Devletin Ajansı da sahada çalışan gazetecilerini taşeron şirketlere emanet etmiş bulunmakta. Basın özgürlüğü mü ? Hergün tartışılıyor. Öbür yanda. Ülkemizin bölünmez bütünlüğü için canını esirgemeyen şehit haberleri yüreklerimizi dağlıyor.Çevremizi kuşatan ateş çemberi ve ülkemizi yangın yerine çeviren terör belası,bu ülkenin geleceğine ilişkin hepimizi endişelendiriyor.Tüm ülke olarak da maalesef karamsar bir tablo ile karşı karşıyayız. İlan,reklam ve abone kaynaklarının yetersiz olduğu, gazeteleri sübvanse eden matbaalarının birbirlerine yönelik haksız rekabetlerini inatla sürdürdüğü yerel medyamızın durumunun iç açıcı olduğunu söyleyebilirmiyiz ?Yerel medya kurumlarımız maalesef bildik sebeplerden dolayı ciddi ölçüde ekonomik sıkıntılarından bir türlü kurtulamıyor.Bugün,hem Yozgat ve hem de Anadolu’da Yozgat gibi kalkınamamış kentlerde en az para kazanan sektör,yerel medya ve baskı sektörüdür.Yerel basın organlarımız, yeterince para kazanamadığı için teknolojisini yenileyememekte ve her açıdan güçlenememektedir.Yerel medya çalışanlarının da yıllar yılı geçim sıkıntısını yaşadığı hepimizce malumdur.”diye konuştu.
Gerek yerel medya işverenleri ve gerekse yerel medya çalışanlarının kendi geleceklerine umutla bakamadıklarını söyleyen Kiracı, “Yozgat’ın ilk gazetecisi rahmetli dostum Abbas Sayar,”Her işte sabrın sonu selamettir.Ama sabır,Yozgat gazeteciliğinde selamet olamaz”demiş ve 40 yıl yayınladığı Yozgat’ın ilk yerel gazetesi Bozok’u da kapatıp Ayvalığa çekip gitmişti.Yozgat’ta 45 yılı aşkın bir süredir muhabirlikten gazete yöneticiliğine kadar bu mesleğin her alanında çalışmış bir meslektaşınız olarak Anadolu’da bilhassa bu vilayette gazetecilik yapmanın ne denli zor ve sorunlu bir meslek olduğunu en iyi bilenlerdenim.Sabır,bundan sonrasında bilhassa Yozgat basını için ne kadar ‘ilaç ’olur onu bilemem.Ama;bildiğim bir şey daha var ki; Yozgat’ta yerel gazetecilik işi,mesleğimizin her kademesinde görev yapan gazetecilerimizin engin meslek tutkusu, sınırsız sabrı gücü ve sonu gelmeyen özverileriyle sürdürülmektedir. Bu duygu ve düşüncelerle 10 Ocak çalışan gazeteciler gününüzü yürekten kutluyor,hepinize çileli meslek hayatınızda tükenmez sabırlar diliyorum.”ifadelerini kullandı.
