Yeniufuk Gazetesi yayım hayatına başlayıp, Yozgat vicdanında yer alalı 26 yıl olmuş.
Koskoca 26 yıl.
Bir çocuğun büyüyüp genç olacağı, okuyup mesleğini icra ederek üreten bir birey olarak toplum içerisinde kişiliği, kimliği, kendine has yaşam ve fikir hayatı ile var olacağı kadar uzun bir yıl. Hatta evlenip çoluk çocuğa karışacağı kadar bir zaman dilimi.
İşte bu kıymetli zaman diliminde Yeniufuk Gazetesi de emekledi, gelişti, değişti, büyüdü. Kadrosundan kimler geldi kimler geçti, rahmeti rahmana kavuşanlar da oldu, yorulup dinlenmeye çekilen de, bu yolu meşakkatli bulup ayrılanlar da. Onca değişime rağmen bir şey hiç değişmedi. Ne pahasına olursa olsun milletin vicdanı olmak, söylenen her sözü, yazılan her kelimeyi millet menfaatine zikretmek.
Eleştirel bakış açısını her daim muhafaza eyledi. Millete hayrı dokunacak her gelişmeyi, Yozgat ve Yozgatlı için fayda üretecek her eylemi, destekledi. Eksik ve ya yanlış gördüğü her konuda da sesini şu Yozgat’ta en gür şekilde haykırdı. İyiliğin de eksikliğin de kimden geldiğine bakmaksızın; objektif ve tarafsız olmayı, taraf olacaksa illa milletten, Yozgat’tan yana taraf olmayı seçerek devam etti yoluna, devam etmektedir.
Bu süreçte eleştirilere karşı tahammülsüzlük gösterenlerden kaynaklı sıkıntılar da yaşanmadı değil. Yeri geldi mali denetimler geçirdi yeri geldi yok sayıldı, ötekileştirildi. Ama çıkılmıştı bir kez yola ve menzil değil yol esastı. Yola çıkmış yolcuya yoldan şikayet etmek, küsmek, usanmak, bırakıp gitmek yakışmazdı. Yakıştırılmadı da. Devam edildi, yola.
Madem sessiz yığınları sesiydi basın, madem demokrasinin sacayaklarından biriydi, o halde vazifesini bihakkın yerine getirmeliydi.
25 yıl gazetesini satın alarak, reklam vererek, matbaasında iş yaptırarak Yeniufuk Gazetesi’ni ayakta tutuyordu, destekliyordu Yozgatlı; o halde artık 25 yıllık birikimi, tecrübeyi Yozgat’a daha büyük ölçekli kazançlar sağlayacak şekilde aktarmak, bu yolla bir nebze de olsa vefa borcunu ödemek istedi.
Bunun için de 2021’le yani 25. yaşını tamamladığında bir karar aldı, bu şehrin işsiz, aç, yoksul, umutsuz insanları için iş, aş, ekmek, umut olacak projeler geliştirdi. Amerikan modernleşmesine benzeyen çirkin beton yapılardan, mimari estetiğe sahip yapılarla modern ve insan odaklı şehirleşme için imar planları, yeni şehirleşme modelleri üretti. Onlarca yıldır zikredilen ama bir türlü ekonomiye katkısı sağlanamayan tarım, hayvancılık, turistik ve tarihi değerler ile yer altı yer üstü kaynakların değerlendirilmesi için çözüm önerileri getirdi. Kıyıya köşeye sıkıştırılmış belki ayda bir sosyal hizmet uzmanlarınca kapısı çalınan engellilerin yaşama dahil edilmesi onların da bir birey olarak toplumda var olması adına atıl tesisleri daha rantabl kullandıracak merkezlere işaret etti. Dahası ve dahası…
Gelinen nokta itibariyle, Yeniufuk Gazetesi 26. yılını tamamlarken, milletin vicdanı ve sesi olmaya devam edecektir. Tarafsızlığını ve objektifliğini koruyarak eleştirel bakış açısı ile (eleştirmek toplumumuzda içi boşaltılmış anlam kaymasına uğratılmış bir kelimedir. “Eleştirmek; bir düşüncenin, bir yargının, bir davranışın vb. doğruluk ya da yanlışlığını ortaya çıkarmak, gerçek değerini belirtmek üzere onu inceleyip sonuca varmak” anlamını taşırken sadece eleştiri sonucunda yanlışlığın, eksikliğin ortaya çıkarılması anlamı alınarak zihinlere olumsuz bir kavram olarak yerleşmiştir) varlığını sürdürecektir.
Bu en başta bir ahlaki görevdir, insan olmanın gereğidir diğer tarafı ile Yeniufuk Ailesinin gelişmesine katkı yapan, varlık sebebi her bir Yozgatlıya karşı bir sorumluluk, bir görevdir.
Demiş ya Necip Fazıl “Yol O’nun varlık O’nun gerisi hep angarya” diye, yolun da yolcunun da sahibinin kim olduğu, yolcunun ancak yolun sahibine karşı sorumlu olduğu bilinci ile bu yoldaki angaryalara zerre miskal kıymet vermeden yürümeye, yazmaya, çalışmaya, üretmeye devam. Yolun sahibinedir arzımız…
Vesselam…