Emeklilere kimliklerinin son rakamına göre nihayet maaş promosyonları ödenmeye başlandı. Çok kolay, maaş alınan bankaya gideceksiniz veya üç yıl bağlı kalacağınız bankayı seçeceksiniz protokol için elektrik su telefon ve buna benzer otomatik ödeme talimatnamesi vereceksiniz, ardından kredi kartı müracaatı yapacaksınız veya mevduat hesabı açtıracaksınız sonra da matbu dilekçeyi imzalayıvereceksiniz hepsi bu, büyüttüğünüz kadar değil canım.
Promosyonda ilk akla gelen aracılığa karşılık bankaların o kurumlardan komisyon alacağı. “parayla satılsa din ile iman/bankalar faize verirdi heman” diyen şairin kalemine sağlık.
Emekliler aylıklarının sadece mutfağa düşen payını yiyebiliyorlarsa eğer, ona bile bir kere değil yüz bin kere şükretsinler. Gerisini harçtı/borçtu/ vergiydi /gergiydi -TRT de çalgıydı /algıydı- ayakbastıydı/asfalt kustuydu/ çerdi çöptü/öptü diyerek her biçimde sömürüyorlar.
Bankalarla otuz altı aylık yapılan taahhütnameyi irdelersek; üç yılda verilen promosyonu(kuşun kuyruğu) 4/3 ünü her otomatik ödemede geri alıyorlar, tabi ki kredi kartı edindirmek veya kredili mevduat hesabı açtırma dayatmasıyla. Kaşığıyla verip sapınla çıkartmak buna nedir işte! Vatandaşın kredi kartı harcamaları en kısa sürede promosyona dönüşüyor ve tezden eriyor zaten. Deli Dumrul’un köprüsü sanki; geçenden de geçmeyen de yirmi beş akçe. Şimdi Kırk Haramiler şehirde daha doğrusu devlet himayesinde, yasal tefeci bunlar!
İlgili çalışmaya göre emekli aylıklarının üç sene süresince aynı bankayı kullanarak alınması karşılığında emeklilere 2017’de 300 ile 450 TL arasında promosyon ödemesi yapılacak. 1,000 TL altında emekli maaşı alanlara bir seferde 300 TL, 1.000-2.000 TL arasında emekli maaşı alanlara 375 TL, 2.000 TL üzerinde emekli maaşı alanlara 450 TL ödenecek. Aslında maaşı az olanlara çok, çok olanlara az promosyon ödenmeli burada da eşitsizlik söz konusu. Olur, mu efendim, tabi ki 2000 TL ve üstü maaş alandan daha fazla kazanıyor, ye kürküm ye!
Bir de kimliklerin son rakamına göre belirli aylarda promosyon ödenmesi zulmünü ise düşünmek bile istemiyorum! Çoğu da almadan içerdeki borcuna kesilecek, hani o mevduat hesabı var ya! Beli bükülmüş emeklileri banka kapılarında üç kuruş için adeta dilenci konumuna sokanlar, devede kulak maaşa muhtaç edenler utanmalı! Yaşlısına sahip çıkmayan bir ulusun kalkınması da beklenemez elbette!
Ne güzel anlatmış Orson Welles bir şarkısında:
“Ben gençlik nedir bilirim, ama sen yaşlılık nedir bilmezsin evlat!”
