Yozgat kişi başı milli gelir pastasının en küçük diliminin paylaşıldığı bir şehirdir. Dolayısı ile yaşam koşullarının zor ve meşakkatli olduğunu bu şehirde yaşamış, yaşayanlardan başkasının bilmesi mümkün değildir. Bu şehirde rahat bir hayat sürmek için öncelikle yoksulluk sınırının üzerinde bir gelir kaynağınız olmazsa olmazdır.
Yozgat nüfusunun genel durumuna baktığımızda büyük çoğunluğun gelir seviyesinin yoksulluk sınırının altında kalmasıyla yaşam koşulları ağır şartlar altında sürdürülmektedir. İlin gelir kaynaklarının çeşitlendirilememesi, kamu ve yerel yönetimlerin şehirde kişi başı geliri artırıcı yatırımlara öncülük edememesi, yerel kaynakların ekonomik değer üretip, yeni istihdamlar ve gelir kaynağı olarak değerlendirilememesi de bu durumda son derece etkin unsurlardır.
Sonuçta kıt kanaat yaşamaya yetecek derecede gelirden halk nasibine düşeni fazlasıyla alırken, aynı şartlardan kamu kurumları da etkilenmektedir.
Bu bağlamda halkın hayatına dokunmak, yaşam koşullarını güçlendirmek, başı dik karnı tok bireylerin beklentilerine karşılık vermekle mükellef Yozgat Belediyesi’ne baktığımızda üzerinde tarihin en büyük kamburunun olduğu dikkatlerimizi çekmektedir.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü vesilesi ile bir araya geldiğimiz Belediye Başkanı Celal Köse, belediyenin çalışmaları hakkında bilgilendirmede bulundu. Burada yaptığı açıklamanın dikkatimi çeken en önemli bölümü belediyenin 550 milyon olan borcu ile aylık enerji tüketimi karşılığı ilgili kuruma ödediği miktarlardır.
Yıllık gerçekleşen bütçesi tahmini 150 ila 200 milyon lira olan bir belediyenin 550 milyon lira borçlu olması demek yatırımların en az seviyede şehre ve tabi olarak halka yansıması anlamına gelmektedir. Bu kısır döngüden çıkışın yolu ulusal ve uluslararası fonları kullanarak yatırımlar yapmak ve belediyenin gelirlerini artırıcı çözümlere odaklanmakla olacaktır.
İkinci husus Arap Seyfi ve Cemil Çiçek Barajı’ndan şehre içme ve kullanma su temininin enerji gideri olarak geçen ay itibariyle ödenen 2 milyon 350 bin lira fatura bedelidir enerji fiyatlarındaki artışı dikkate aldığımızda önümüzdeki ay itibariyle bu rakam 5 milyon liraya yükselecektir. Güneç enerji sistemleri kurulumu ile ilgili çalışmalar bu maliyeti belediyenin sırtından alacak gibi görünmektedir.
Bir diğer önemli husus ise, şu anda şehrin genelinde kullanmaya devam ettiğimiz suyun teminini sağlayan boruların ekonomik ömrünü tamamlamış olmasıyla kuyulardan gelen suyun yüzde 63 seviyesinde kayıp ve kaçak olarak, havaya gitmesidir. Daha açık bir ifade ile kullandığımızın iki katı kadar kullanmadığımız suyun bedelini ödemekteyiz..
Demem o ki, Yozgat Belediyesi ve bu şehirde yaşayan 100 bin vatandaşın cebinden toplanan paraların büyük bir bölümü kullanılmayan su bedeli olarak ilgili kuruma ödenmektedir.
Bir diğer husus da hâlâ kanserojen olan asbestli borulardan su içiyor olmamızdır.
Tabi bu durumdan vatandaş kadar Belediye Başkanı da oldukça rahatsızdır. Dolayısı ile belediye, Yozgat’ı %63’lük kayıp-kaçak kamburundan ve kanserojen borulardan kurtarmak için bir çalışma başlatmış. Umudumuz kısa zamanda sonuç alınmasından yanadır.