""

BU ŞEHİR BU DURUMDAYSA SUÇLU KİM? « Yeniufuk Gazetesi

17 Mayıs 2024 - 11:50

BU ŞEHİR BU DURUMDAYSA SUÇLU KİM?

BU ŞEHİR BU DURUMDAYSA SUÇLU KİM?
Son Güncelleme :

13 Nisan 2018 - 10:41

 “Başbakan talimat verdi: Sarıhacılı (köyü) mahallesi bölgesine hem üst geçit hem de sinyalizasyon sistemi yapılacak. Bu basit iş için demek ki; gencecik bir yavruyu toprağa vermek gerekiyormuş… Hey hadd ne günlere kaldık…”

 Bu soruya herkesin mutlaka kendine özgü bir cevabı vardır… Fakat burada aslolan ortak cevabı bulup, üzerinde konuşmak lazım. Her duyduğumda kafama tokmak gibi inen bu uğursuz soruyu kamuoyunda duymayan Yozgatlı kalmış mıdır, bilmiyorum. Başkalarını bilmem ama ben, dost, arkadaş, hısım akrabadan tutun da ülkenin eli kalem tutan, kelam bilen, umurgörmüş insanlarına kadar tüm konuklarımın anlaşmış gibi aynı soruyu, aynı şaşkınlıkla sormasından bıkıp usandım artık.

* * * *

Yanıt bulamıyorum çünkü. Söz dağarım tükeniyor. Utançla öfke arasındaki duyguların bin bir türünde dolaşıp sonu mutlaka argo ile biten cümleler kuruyorum daha sonra… Bu kentte (Yozgat’ta) doğdum, burada yaşlandım. Aşinası olduğum eşsiz güzellikteki yeşil dokunun, bir beton cehennemine nasıl çevrildiğini son yıllarda daha net gördüm. Ancak “akıl tutulması” ile açıklanabilecek uygulamaların altına imza atmaktan çekinmeyen yöneticilerin nasıl kutsandığınıysa hayretle izliyorum…

Üzerlerine hiç alınmayıp derin bir sessizlikle karşılasalar da hep yazıyorum bu köşede, yeni değil yıllardır vatandaş hep söylüyor; bu kentte “il yöneticilerinden tutunda, hele kamu vicdanı adına görev yapan bir kimse yok”… Herkes “mış” gibi yapıp günü kurtarıyor.

* * * *

Beton yığınlarını dikmek için son dönemde binlerce ağaç kesildi, bir kimse sormadı, soruşturma zahmetine girmezken, “ne oluyor” demedi. Şehrin birçok bölgesinde alışkanlık oldu, adet oldu, ağaç kesmek, beton yığını dikmek…

Kendine bunca yabancılaşmış, değerlerinden bunca uzaklaşmış bir ahali başka bir yerde var mı, merak ediyorum gerçekten… Lise Caddesi’ndeki eski güzellikleri (Arnavut kaldırımlar) şimdi görebiliyor musunuz?

* * * *

Nereye baksanız tam bir mezbele… Akşam oldu mu, birçok sokak zifiri karanlık, yeni yerleşim yerlerine bakıyorsunuz yol yok, kaldırım dersen bulmak mümkün değil, arabanın çıkmadığı, insanın gidemediği/gitmediği yerlere beton yığınları dikilmeye devam ediyor, bu arada birileri “ben işimi doğru yapıyorum” diye laf ediyor.

Şaşırıyor insan, onca sorun varken, yıkılan binaların yerleri gelişigüzel bırakılırken, söyler misiniz “doğru yapıyorum” demek hangi mantıkla izah edilebilir.

Şimdi kalksam şöyle bir laf etsem: “Makam, mevki hırsından başka hiçbir meziyeti olmayan, koltuğu kaptıktan sonra da burnundan kıl aldırmayanların prim yaptığı bir başka kent daha yoktur” desem yine kötü ben olurum herhalde…

Bakınız ben demiyorum, istatistikler söylüyor… Yozgat, yaşanabilirlik sıralamasında, gelişmek ve kalkınmak sıralamasında sonlarda, göç olayında liderliği kimseye kaptırmıyor, işsizlik her geçen gün artıyor, İş-Kur’un 3 aylık, 5 aylık, 6 aylık projeler olmasa vatandaş, sokaklara dökülür.

Son cümle olarak şimdi tekrar soralım; bakımı yapılmış, bir tane olsun cadde, sokak, prestijli mahallemiz var mı? Yozgat bu durumdaysa ya da bu duruma gelmişse, suçlusu kim?

 

  • Yetkilisi olduğu kurumda birilerinin işine son verdiği iddia edilen, yakınlarını çaycı ve güvenlik olarak işe alan Müdür!
  • Bütün hazırlıkları tamamlayarak, yeni binaya geçmeye hazırladıklarını mesaj yoluyla çevresine duyuran Müdür!
  • Yeni binamız çalışma yönünden çok iyi oldu ama bu konuda vatandaştan biraz uzak kalacağız diyen Kurum yetkilisi!

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.