""

HAMUŞAN ŞEHRİ… « Yeniufuk Gazetesi

7 Mayıs 2024 - 17:01

HAMUŞAN ŞEHRİ…

HAMUŞAN ŞEHRİ…
Son Güncelleme :

11 Aralık 2022 - 17:45

İnsan, nasıl düşünürse öyle yaşar.

Bilinç altınıza yerleştirdiğiniz duygu ve düşüncelerin, negatif ya da pozitif yönde depolanması hayatınızın şekillenmesinde büyük rol oynar.

Yaşadığınız coğrafya, aileniz, akrabalarınız, çevreniz aslında hepsi bir kurgu diyebiliriz.

Dünyaya gözlerinizi açtığınız andan itibaren artık o coğrafyanın ve o insanların bir parçasısınız.

İsteseniz de istemeseniz de.

Ve hiçbirimiz elimizde “hayatı kullanma kılavuzu” ile doğmadık.

Maalesef her şeyi yaşayarak öğrenmek zorundaydık.

Çoğu zaman öğrendiklerimizi unutup yeniden yaşayarak öğrenmek zorunda kaldık.

Yaşam ve ölüm arasında ki çizginin adı hayat idi.

Kimileri için uzun kimileri için kısa olan bu çizgi aslında hepimiz için aynı çizilmişti.

İnsan nefes aldığı kadar değil yaşatabildiği kadar yaşar!

Önemli olan uzun yaşamak değil önemli olan rıza-i ilahi için yaşamak.

Kabul etmek gerekir ki insana en ağır gelen nefsine karşı verdiği mücadeledir.

Bu mücadelede galip çıkanlar dünyayı geçmişe, ahireti geleceğe taşıyanlardır.

İnsan her şeyi kendi için mi yapar?

Evet.

İnsan her şeyi kendi için yapar.

Yapılan iyilikte, kötülükte bu dünyada kalmaz diğer aleme de tecelli eder.

Bunun farkında olan ve bu farkındalıkla yaşayan insan her iki alemde de cenneti yaşayan insan demektir.

Kendini seven insan Yaradan’ı seven insandır.

Yaradan’ı seven insan iyi niyetli insandır.

İyi niyetli insan herkesin iyiliğini düşünen insandır.

Herkesin iyiliğini düşünen insan hakkın rızasını kazanan insandır.

O nedenle iyilik yapın.

Yapamıyorsanız kötülük yapmaktan kaçının.

Güzel ahlak ile hareket edin.

Edemiyorsanız edepsizlikten kaçının.

Gönül alıcı konuşun.

Konuşamıyorsanız kalpte kırmayın.

İnsanların kusurları kapatın.

Kapatamıyorsanız arkalarından konuşmayın.

Helalinden yaşayın haramdan uzaklaşın.

Aksi halde Hamuşan şehrine vardığınız da hiçte hoş karşılanmazsınız.

 

MESELE İNSAN OLMAK…

Neydi insan olmak?

Sevgiydi, saygıydı, paylaşmaktı.

Bir olmaktı, biz olmaktı, anlaşmaktı.

Kendi iyiliğin için başkaları adına yaşamaktı.

Çünkü yaşadığınız hayat ve o hayatın içindeki insanlar ve hatta karşılaştığınız olaylar tesadüf değil.

Hepsi önceden belirlenmiş donelerdir.

Hayat, ettiğiniz bir duanın, aldığınız bir ahın, yaptığınız bir iyiliğin ya da yaptığınız bir hatanın karşılığıdır.

Başınıza gelen şeylerin tümünün olmasa da bir kısmının sorumlusu aslında kendiniz olduğunu kabul etmelisiniz.

Başınıza gelen iyi şeyler başkaları için yaptığınız iyiliklerin mükafatıdır.

Başınıza gelen kötü şeyler ise başkalarına yaptığınız kötülüklerin cezasıdır.

Bu nedenle hiç kimseyi küçümsemeyin, aşağılamayın, azarlamayın.

Başkalarında gördüğünüz kötü şeyler sizin kendinizde olan kötü huylardır.

İnsan bilmediği bir şeyi tanıyamaz, kınayamaz.

Aynı şekilde başkalarında gördüğünüz güzellikler yine sizin güzelliğinizin dışa vuruşudur.

Yaradılıştan gelen bazı özellikler insana değer kattığı gibi değersizleştire bilirde.

Bu nedenle mizacınızı karakterinizle bütünleştirmek yerine mizacınızı karakterinizle törpüleyin.

Ancak bunu yaparken kendinizi mükemmel insan kalıbına sokmaktan kaçının.

Çünkü bütünüyle iyi olmak iyi değildir.

Bütünüyle kötü olmakta iyi değildir.

İkisi arasındaki dengeyi kurmak sizi aciz ve gaddar olmaktan korur.

Adil ve vicdanlı olmanızı sağlar.

Ne kadar adilseniz o kadar asil yaşarsınız.

Ne kadar vicdanlı iseniz o kadar insan yaşarsınız.

İnsanın aşkla yaratılması tesadüf değildir.

Neye aşıksanız onun için yaşarsınız.

Aşk’la severseniz şikayet etmezsiniz.

Aşk’la bağlanırsanız vazgeçmezsiniz.

Aşk’la çalışırsanız yorulmazsınız.

Aşk’la savaşırsanız kazanırsınız.

Aşk’la yaşarsanız ölmezsiniz, susarsınız.

Herkesin bir gün susacağı bir dünyada son sözü kimin söylediğinin pek bir önemi yok.

Saygıyla kalının

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.