Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İYİ Kİ VARSINIZ ÖĞRETMENİM…

Bu haberin fotoğrafı yok

Bazı meslekler vardır ki sadece yapılmaz; yaşanır, hissedilir, yüreğe dokunur. Öğretmenlik, işte böyle bir meslektir. Her sabah sınıfa adımımızı attığımızda, öğrencilerimizin gözlerindeki ışığı görmek, onların heyecanla ‘‘Öğretmenim, başardım!’’ deyişine tanıklık etmek, içimizdeki bütün yorgunluğu alır ve bize yeniden güç verir. Sabahın erken saatlerinde minicik elleriyle defterini uzatan bir öğrencinin güveni, öğretmenlik mesleğinin ne denli kutsal bir sorumluluk olduğunu bir kez daha hatırlatır.

Her öğretmen yüreğinde bir hikâye taşır. Kimi sobası yanmayan bir köy okulunda çocukların üşümesine engel olmaya çalışır, kimi atanmayı beklerken geçim derdine düşer ama yine de öğretme sevdasından asla vazgeçmez. Öğrencilerimizin gözlerindeki o ışık, her sabah yeniden ayağa kalkmamız için bize güç verir. Çünkü öğretmenlik, hayatlara dokunarak anlam bulduğumuz bir yolculuktur.

Öğretmenlik sadece bilgi aktarmak değildir; öğretmenlik hayata sabır ve sevgiyle rehberlik etmektir. Her öğrencide saklı olan potansiyeli keşfetmek için verdiğimiz emek, bir umut ağacının filizlenmesidir. Çocukların başarılarıyla parlayan o ışık, bizim de karanlıklarımızı unutturur ve yeniden yola devam etmemizi sağlar. Her ‘‘Yapabilirsin’’ dediğimizde öğrencimizin kanatlarını açmasına tanıklık etmenin gururunu yaşarız.

Atanmış, atanamamış, kadrolu, ücretli ya da emekli… Bu sıfatlar, öğretmenlik mesleğinin ruhunu asla tanımlayamaz. Öğretmenlik, bir sevda işidir; karşılık beklemeden hayatlara dokunmanın adıdır. Bir çocuğun elinden tutup ona kendi gücünü fark ettirmek, her gün yeniden öğrenmeye ve öğretmeye adanmış bir hayattır.

Bir öğretmenin en büyük ödülü, öğrencisinin ‘‘Başardım!’’ dediği o an gözlerindeki ışıltıdır. O ışık, verdiğimiz tüm emeğin en somut karşılığıdır. Öğrencilerimizin başarılarıyla parlayan bir öğretmen olarak biliriz ki dokunduğumuz her hayat, daha güzel bir geleceğin kapısını aralar.

Biz öğretmenler, yalnızca bir sınıfın değil, bir toplumun geleceğini şekillendiren isimsiz kahramanlarız. Necmettin Yılmaz gibi, en zor koşullarda dahi öğrencilerine ulaşmak için fedakârlık yapan ve bu uğurda canını feda eden meslektaşlarımız, öğretmenliğin yalnızca bir meslek değil, bir adanmışlık olduğunu hepimize hatırlatır. Onların hikâyeleri, bizlere bu mesleğin kutsallığını ve sorumluluğunu her an hissettirir.

Öğretmenler Günü, yalnızca bir teşekkür günü değildir. Bu özel gün, fedakârlığın, sevginin ve sabrın değerinin hatırlandığı, emeğin kutsandığı bir gündür. Şehirde ya da köyde, atanmış ya da atanamamış her öğretmen, bir çocuğun hayatına umut ekmek için çalışır. Bizler, cehaleti yok ederek geleceği aydınlatmak için yola çıkan birer ışık taşıyıcısıyız.

Her gün bu kutsal görevi yapmanın verdiği gururla, öğrencilerimizin gözlerindeki ışıltıda yeniden doğuyoruz. Her bir öğrencimiz, bize bu dünyada bırakabileceğimiz en güzel izlerin onların hayatına kattıklarımız olduğunu hatırlatıyor.

İyi ki öğretmenim. İyi ki varız. Günümüz kutlu olsun!

Reklamı Geç