""

Kadın isterse « Yeniufuk Gazetesi

24 Kasım 2024 - 11:05

Kadın isterse

Kadın isterse
Son Güncelleme :

08 Mart 2019 - 11:31

Kadın ile erkeğin ekonomik dengesi sağlandığında kadın özgürleşir. Güç ve özgüven kendiliğinden gelişir o zaman. Ayrıca ne yaman çelişkidir ki çoğu kadınlar sıkça eşitlikten söz ederlerken iş hesap ödemeye gelince erkek şemsiyesinin altına sığınarak otomatik para makinası gördükleri erkeklerin güdümüne girerler hemencecik! Velhasıl Kadın isterse özgür de olur, güçlü de, saygın da… Yeter ki aklını başına alsın. Kısacası kadın isterse o belleklere yerleşen ezik kadın figürünü ortadan kaldırır. Artık hıyarsız cacık yapmayı öğrenmelidir kadın!
İlkler bedel ödedi!
Biz hazırcılar gün anmakla kaldık sadece!
Dile kolay1857 yılında ABD Newyorkta 40.000 emekçi kadın çalışma koşullarını protesto için greve gitti. Kurulan barikatta 129 kadın canını feda etti.
Bernard Shaw’ın söylemi her şeyi açıkça anlatıyor aslında:
“Kadınların siyasal güçleri yoktur sözde; oysa akıllı kadınlar, aptal kocalarını hiç güçlük çekmeden parlamentoya sokar, hatta bakan koltuklarına oturturlar.”
Türk Milleti; üzerinde yaşadığımız coğrafyanın vatan olmasında, cinsiyet gözetmeksizin mücadele vermiştir. Bağrından Nene Hatun, Kara Fatma, Nazik Gelin, Kağnıcı Elif gibi kahramanlarını çıkardığı gibi, sayısız isimsiz kadın yiğitleri yetiştirmiştir. Cephede olduğu gibi, her alanda nice lider kadınlar yaşamda görev üstlenmiştir. İlk Müslüman kadın tiyatro sanatçısı Afife Jale’nin de var olma savaşını unutmamak gerekir ama hala erkeğin egemen olduğu toplumumuzda ne yazık ki kadın, hep arka planda kalmaya zorlanmıştır. Nedeni: sorgulamayan ve halinden hoşnut olan kadınların yüzünden!
Elbette ki eskiden kentte kadın olmak daha kolaydı. Kadınlar sadece evde olur, yemek yapar, çocuk bakarlardı. Eşinin geliri düşükse kadın çalışırdı ve ona acınırdı. Kadının evine bakamayacağı düşünülürdü zaten. Bekârken çalışıyorsa bile, evlenince evinin kadını olurdu. 90’lı yıllara gelindiğinde kadın artık evde olmak istemedi; ekonomik olarak özgürleşmek istiyordu çünkü. Önce üniversite okudu, sonra ekmeğini kazanmanın yollarını aradı ve kadın, hiçbir zaman erkeğin gerisinde, onun emrinde olamazdı, olmamalıydı; kadınlar da erkekler gibi tüm haklardan eşit yararlanmalıydı.
Günümüzde meclisteki kadın milletvekili sayısından, mülkü amir kadın sayısına, Emniyet müdürü kadın sayısına, Belediye başkan kadın sayısına, Sivil toplum kuruluşlarındaki kadın başkan sayısına, en küçük birim kadın müdür sayısına baktığımızda hala toplum yapımızın ne kadar gerilerde olduğumuzun kanıtıdır. Geçmişten bugüne dek uzanan bir mücadelenin başkahramanı olan cinsiyetin mensubu kadınlar kendi çabalarıyla ayakta kalabiliyorlar maalesef!
Yeri geldi cinsel obje, yeri geldi etekli şeytan olarak görüldüler. Yalnızca annelik vasfı öne çıkarılarak kutsallaştırıldılar o da bazen!
Kadının üstelendiği yükler azmış gibi bir de “yuvayı dişi kuş yapar” sözcüğüyle sırt sıvazlayarak sorumluluk yüklerler. Ayrıca hani o evin reisi var ya: “Benim hanım İç İşleri Bakanı” diyerek işin içinden sıyrılıverir kurnazca!
Kültürümüzde ise kadını aşağılayıcı sözcüklere marifetmişçesine gülüp geçiyoruz:
“Kadının başını boş bırakırsan ya davulcuya ya da zurnacıya varır ” Kızını dövmeyen dizini döver ” “Kadının sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmeyeceksin” ” Kadın eksik etektir” “Saçı uzun aklı kısa” “Anasına bak kızını al” vb yüzlercesini sayabiliriz.
Oysaki kadınlar, 1886 ‘da Şukufezar Dergisinde “saçı uzun aklı kısa” deyimine karşı savaş başlatmışlar. O dönemdeki mücadeleci kadınlar, dönemin sıkı feministçileriymiş. Çocukluklarından beri “saçı uzun aklı kısa” deyimine karşı kadınların bu savaşı nasıl sonuçlandı bilinmiyor fakat iyi ses getirmiş ve tarihe geçmiştir.
Velhasıl kadını yönetmek, bir ülkeyi yönetmekten zordur. İyi bir yönetici değilseniz, evin içinde ihtilallar, darbeler, inkılâplar, muhtıralar yaşanabilir.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.