Yozgat’ta aşılanma oranı halen düşük seviyede seyrediyor…
Böyle olmasa İlin Valisi, hemen her ortamda konuyu döndürüp, dolaştırmadan vatandaşlara sık sık çağrıda bulunmaz herhalde değil mi?
Sayın Polat’ın bu kaçıncı çağrısı ya da uyarısı artık sayısını dahi unuttum!
Önce Sayın Valinin açıklamalarına dikkat kesiliyorum sonra da vatandaşın durumuna bakıyorum ve ortada adı konmamış, bir durumla karşı karşıya olduğumuzu fark ediyorum.
Hâlbuki Yozgat insanı aslında yol bilir, yordam bilir, hak bilir, hukuk bilir, kul hakkından korkar, çekinir, en yakınındaki bir tarafa en uzaktaki insanın dahi kendinden kaynaklı bir zarar görmesine gönlü rıza göstermez.
* * * *
Pırıl pırıl bir havayı solumak, bir yudum suyu lezzetiyle içebilmek, dünyanın güzelliklerini görebilmek ve huzurlu yaşayabilmek…
Var mı bundan öte bir zenginlik?..
Hangimiz bunun farkındayız?..
Allah’ın insanoğluna bahşettiği bu güzellikleri hakkıyla yaşamak, onun emanetine de sahip çıkmaktır aslında…
Kolayı herkes yapıyor nasılsa…
Önemli olan, sahip olduklarımıza şükrederek, bu manevi zenginliğin tadını çıkarmaktır…
* * * *
Epeyce bir zamandan beri rengimiz turuncu bu durumdan en çok Yozgatlılar olarak bizim rahatsızlık duymamız gerekmez mi?
Bu soruya cevabımız evetse, o zaman turuncu olmamalı Yozgat’ın rengi. Biran evvel vatandaşlık görevlerimizi yerine getirip, aşılarımızı olalım, rengimizi maviye dönüştürelim.
Çünkü Yozgat’a mavi daha çok yakışacaktır.
Yozgatlılar olarak, özellikle aşı olmayan vatandaşlarımızın İlimiz Valisi Sayın Polat’ın çağrılarına sessiz kalmayıp, aşı olmayan vatandaşlarımız aşılarını olsunlar.
Öncelikle aşı olmak insanın kendi ve sağlığını düşündüğünü gösterir, daha sonra çevresine karşı insanlık görevini yerine getirerek, sorumsuzluk duygusundan kurtarır.