Milletvekili listelerinin teşkilatlarda ve kamuoyunda meydana getirdiği deprem etkisi yerini artçı şoklara bırakırken, durumu kabullenme evresi kendini göstermiş durumdadır.
“Kadere karşı çıkılmaz, nasip ve kısmetten ötesi olmaz” deyip, partisini yalnız bırakmayanlar adaylarla birlikte sahaya inerken, “çalışmalara çağırırlarsa giderim, çağırmazlarsa uzaktan el sallayıp, işimize gücüme bakarım” diyenlerin sessizliğini kapıyı çalan seçim çalışmaları bozmaktadır.
* * * *
Bu konuyu zaman zaman konuşacağız ama şimdilik buraya bir virgül koyup, bir başka mevzu ile devam edelim… Partileri ve Milletvekili adaylarını meydanlarda bekleyen birden fazla sürpriz olacak ama ben önemli gördüğüm birsini aralarından cımbızladım, gelin bununla devam edelim… Seçim kararının alındığı tarihten itibaren seçmen eğilimlerinde yaşanan önemli değişiklikler halen devam ediyor…
Partiler ve adaylar bunun ne kadar farkındadır bilemiyorum ama bana kalırsa seçmen tercihlerindeki değişimin dikkatli bir şekilde izlenmesi gerekiyor.
* * * *
Gelelim asıl mevzuumuza bu seçimde de ekonomi, siyaset üzerindeki etkisini ciddi bir oranda hissettirmeye başladı. Siyaseti dolar üzerinden takip etmekte yarar var. Piyasalar 24 Haziran’dan sonrayı mı satın alıyor yoksa cumhurbaşkanlığı seçimlerini etkilemek için mi piyasalar eliyle sürece müdahale ediliyor?
Bu sorunun cevabını bulan yok. Ama her yerde cevabı en çok aranan soru bu.
* * * *
Ayrıca bir süreden beri takip ettiğim siyaset bilimcilerin anlattıklarından anladığım kadarıyla 2018 yılı ocak-mayıs arası itibarıyla yapılan seçmen tercihlerindeki değişimi şöyle özetleyebiliriz:
1- Ekonomi çok belirleyici oldu. 2018 yılı ocak ayından itibaren ekonomideki gelişmelerin AK Parti’nin oy oranları üzerindeki etkisi ölçülmeye başladı. İcranın başında olmadıkları için muhalefet partileri açısından ekonomi o denli etkili değil.
2- Yeni seçim sistemi ile getirilen ittifaklar sistemi muhalefete oy vermeyi kolaylaştırdı. Baraj sorunu ortadan kalktığı için yeni aktörlerin devreye girmesini sağladı.
3- Temel hak ve özgürlüklerle ilgili tablo seçmen tercihleri üzerindeki etkisini göstermeye başladı.
* * * *
Seçmen eğilimlerini etkileyen üç önemli gösterge bu. Seçimleri kazanabilmek için iktidarın iki noktada seçmenleri ikna etmesi gerekiyor:
1- İlk sırada tartışmasız bir şekilde ekonomi geliyor. Siyaset dolardaki yükseliş üzerinden takip ediliyor. İktidarın ekonomide güven tazelemesi gerekiyor. Ekonomide kontrollü bir sisteme geçileceği kaygısının giderilip, piyasalara serbest piyasa ekonomisinin güçlü bir şekilde devam edeceği güvencesi verilmeli.
2- Temel hak ve özgürlükler konusunda mevcut tablonun değişeceğine ve daha duyarlı olunacağına dair kitleler ikna edilmeli. 16 Nisan referandumunda AK Parti’ye mesafeli duran şehirli-muhafazakâr seçmenler açısından temel hak ve özgürlükler önemini koruyor. AK Parti’nin yeniden reformcu kimliğine dönüşünün işaretinin verilmesi gerekiyor.
- Hükümetin önemle üzerinde durduğu tasarruf tedbirleri konusunda en küçük bir çalışmanın dahi görülmediği Kurum!
- Seçim bölgesinde katıldığı bir toplantıda yeni dönem hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulunan Siyasetçi!
- Girişimcilik konusunda katılımcıları cesaretlendiren aynı zamanda istihdam sayısının artması için yoğun çaba sarf eden Müdür!