""

VAKİTSİZ UYKU « Yeniufuk Gazetesi

24 Kasım 2024 - 15:06

VAKİTSİZ UYKU

VAKİTSİZ UYKU
Son Güncelleme :

06 Eylül 2023 - 18:09

Kader, Hüseyin Beye, mesleğinin sonlarına yaklaşıp yavaş yavaş emeklilik hesapları yapmaya başladığı vakitlerde, gurbet yollarını açmıştı.Hiç beklemediği bir vakitte başka bir şehre tayini çıktı.Yıllardır yaşadığı şehirde kendine göre bir düzen kurmuş idi. Yakın zamanda belki geri dönüş olur diye, belki başka düşüncelerle ailesini götürmeyip kendisi tayin edildiği şehre gitti. Bir bekar evi tutup tek başına yaşamaya başladı.Günler zorda olsa bir bir geçerken, bir gün memleketten bir telefon geldi. Telin ucundaki oğludur.
“Babam, benim bir arkadaşım sizin oraya tayin oldu. Adı Hüseyin, senin adaşın hemde meslektaşın ona yardımcı ol. Olurmu babam” dedi. “Tamam oğlum” deyip telefonu kapattı. Bir kaç gün sonra, Genç Hüseyin geldi. İşbaşı yaptı. Hüseyin bey, kendi bekar hanesinden ona bir oda verdi.Birlikte yaşamaya başladılar. Günler böyle bir bir geçerken.Bir gün Hüseyin bey, “Hüseyin, yeğenim sen böyle vakitli vakitsiz ne çok uyuyorsun. Hele ikindiden sonra akşama yakın vakit uyumak adamı sersem eder” diyerek Genç Hüseyini uyardı.Gerçekten Genç Hüseyin uyumayı çok seviyor her fırsatta her vakitte uyuyor idi. Hüseyin Beyin bu ikazına, Genç Hüseyin gülerek “Hüseyin Amca, biz genciz bişey olmaz”diye sallama bir cevap verdi.Bu cevap, Hüseyin Beyin hoşuna gitmedi ise de ses çıkarmayıp olumlu olumsuz bir şey söylemedi .Hüseyin Bey, bu tür durumlarda yani sözün tesir etmediği vakitlerde, yaşanan tecrübenin daha kalıcı olduğunu bilecek kadar gün görmüş bir insandı.Bu sebeple Hüseyin Bey’in böyle bir tavır sergilemesi, sessiz kalması, Genç Hüseyin’in hiç de hayrına bir durum değildi.
Aradan bir kaç gün geçti. Hüseyin Bey, eve akşam ezanına yakın bir vakitte geldi. Genç Hüseyin, yine her zamanki gibi uyuyordu. O sıra akşam ezanı okundu, Hüseyin Bey, abdest aldı.Namaza durmadan önce uyuyan Hüseyin yanına gelerek, “Hüseyin, yeğenim sen işe gitmeyecek misin” diye seslendi. Sonra namaza durdu.
O vakit, gecelerin uzun günlerin kısa olduğu kış mevsimi idi.Bu sebeple Genç Hüseyin, işe sabahın alaca karanlığında gidiyordu. Uykudan uyanan Hüseyin, perdeden dışarı baktı. “Dışarısı alacakaranlık. Sabah olmuş. Hüseyin Amca sabah namazı kılıyor. Eyvah geç kaldım” dedip paldır küldür kalktı.Hemen elbiselerini giyindi, kendini sokağa attı.Hızlı hızlı işe giderken sokakta bir tuhaflık sezdi.Herkes eve gelirken kendisi çarşıya doğru gidiyordu.”Allah Allah” dedi.Biraz daha gitti. Sonra aklına saate bakmak geldi. Saat, sabahın değil akşamın yedisini gösteriyordu.Vakit sabah değil akşamdı.Alacakaranlık güneşin doğuşu değil batışı ile alakalı idi.İnsanlar evlerine dönüyorlardı.Zınk diye durdu.Biraz düşündü.Bu ara uyku sersemliği de geçmişti. Durumu kavradı.Hüseyin Amca, bir oyun etmişti.Gerisin geri eve geldi. O sıra Hüseyin Bey, namazı bitirmiş seccadeyi topluyordu.Bir taraftan da, “Vakitsiz uyku adamı sersem eder demedim mi” der gibi bıyık altından gülüyordu.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.