Bir kadın olarak, en güvenilir dolaştığım şehirdir Yozgat. Hiçbir yerde geç saatte yürümeye cesaretim olmaz belki ama mecbur kalsam, Yozgat ürkütmüyor beni.
Yozgat’a bazen iş yerimden baktığımda, Nohutlu Tepesi karşımızda, mahalleler öyle sade öyle doğal, öyle içten gözüküyor ki, Kentpark’a kafamı çevirmek istemiyorum, binalar taa oradan üstüme yıkılacak hissi ürkütüyor beni. Bir şehri geliştiren binaların yüksekliği midir? Biz var olanları korusak, binalar değil de şehirde yaşayan bizler değişsek daha iyi olmaz mı?
Başlıkta da belirtiğim gibi bakir kalsın bu şehir, dokulmazlık verilsin, artık göç almayalım. Yozgat’ın bu doğal yapısını bozmayalım. Başucumuzda doğayla, Çamlığımızla hep böyle kalalım. İnanın daha kıymetli bir şehir olacağız, insanlar ilerde bu doğal kentimizi merak edip gelecekler. Tabi ki kalsın demekle olmuyor, içini doldurmak gerek, bizlerle…
Binaya değil, biz yaşayanlara yatırım yapalım. Sanata, spora, kişisel gelişime odaklanalım. Esnafımız kazansın diyoruz ya, esnaf da kendini geliştirmeli, müşteri odaklı, iletişim becerilerini alabileceği kurslarla desteklenmeli.
Ev hanımlarımıza yönelik projeler üretilmeli. Kadınlar neyle ilgileniyorsa, toplum da o yana gidiyor aslında. Kadınlarımızın sanatla, sporla ilgilendiğini, kitap okuduğunu düşünelim. Yetiştirdikleri çocuklar nasıl olur sizce, muhteşem değil mi? Kitap oku diyoruz çocuklarımıza, bizler de televizyon karşısına geçiyoruz ya da telefonlarla sosyal medyanın dibini buluyoruz.
Az insan, çok huzur mantığıyla, en güvenilir şehirler arasında olan Yozgatımız korunmalı. Bir şehirde nüfus artışı beraberinde gelişimi getirirken, bir de sorunlarını da getiriryor. Suç oranlarındaki artış, nüfus artışı ile doğru orantılı. Metrekare başına düşen insan sayısı artıkça, sosyal alanlarımız azalıyor ve gerginlik yaratıyor, suça eğilim baş gösteriyor, yapılan çalışmalar ortada.
İnsanoğluyuz neyden uzak tutulursak orası kıymetli oluyor. Dokunulmaz şehir olduğumuzda insanlar sırf merak ettiği için gelecek, şehrimize tayin nedenli gelen memurlar dışında kimseye otourum izni verilmediği bu projede, şehrimiz en güvenilir şehir, doğal yapısı bozulmayan, kültürü tarihini koruyan bir yer olacak.
Hadi canım oradan dediğinizi duyar gibiyim, sorun yok, ben de öyle diyorum kendime. Mümkün olmayan hayallerimi sizlerle paylaştığımızın farkındayım, Nasreetin Hoca misali “Ya tutarsa”. Sağlıklı, huzurlu bir hafta diliyorum. Görüşmek üzere…