Geçen hafta sonu oğlumla Saat Kulesinin yukarısından meydana doğru ilerliyoruz. Önümüzde 3 çocuğu ile birlikte yürüyen bir anne var. Kek almış anneleri ve paketlerini açıp çocuklara veriyor ve açtığı her kekin ambalajını yere atıyor, Uyaracak oldum önümüzden araba geçince bekledik ve aramızdaki mesafe uzadı. Rüzgar tesadüf de bu bir tanesini oğlumun önüne attı. Oğlum ne mi yaptı aldı ve çöp kutusuna attı. Ve bana dönüp dedik ki, biliyorum o kadının davranışı doğru değil, ne kadar çevreyi sevdiğimi de bilirsin,yerde gördüğüm bir çöpü de ben görmezlikten gelemem dedi.
Ben tabii oğluma bu duyarlı davranışından dolayı teşekkür ettim. Hayatımız boyunca en az duyduğumuz teşekkür kelimesinde cimri davranmamaya özen gösteriyorum. Takdir edilme duygusu hepimizde var.
Sevgili dostlarım, belediyenin işi ne temizlesin deyin ellerinde ne varsa yere atan insanları gördüm.
Hatta dedim ki evde de biri temizlik yapıyor sen ya da eşin, atıyor musun evde diyorum hayır diyorlar. Farkı ne diye soruyorum cevap yok. Tabii durum böyle olunca tepkimi verince yanımdaki insanlar da dikkat etmeye başlıyor.
Annem derdi ki aslan yerden belli olur. Biz ne yapıyoruz, sanki yaşam alanımız evimizin içi gibi algılayıp, evimizin önünü, mahallemizi, alışveriş yaptığımız sokakları es geçiyoruz.
Biz ne yapıyoruz demek isterdim de biz neler yapmıyoruz saymak daha mantıklı geliyor.
Bu şehir hepimizin ve bir vatandaş olarak hizmet istemek kadar, şehrin düzenini de sağlamak bizim görevimiz.
Ben bugün kendim bu konuda dikkat ettiğim kadar, ailemle, çevremle de hassas olmaları noktasında konuşuyorum ve evimde atık kağıt, yağ, pilleri toplayıp, gerekli kurumlara teslim ediyorum. Rahatsız eden durumları insanlarla ve yine kurumlarla paylaşıyorum. Benim elimden gelen bu.
Peki siz ne yapıyorsunuz?
Bir gün orman yanıyor.
Bir serçe kuşu gölden gagasına aldığı bir damla suyla yangını söndürmeye uğraşıyor, bunu defalarca yapan serçeye, ormanın diğer sakinleri “Boşuna uğraşma, senin bir kaç damlanla bu yangın sönmez ” demiş, serçe kuşu ormanın diğer sakinlerine dönüp “benim elimden gelen bu” demiş.