""

DEĞİŞTİR, DEĞİŞTİR BİR DAHA DEĞİŞTİR « Yeniufuk Gazetesi

10 Ekim 2024 - 00:54

DEĞİŞTİR, DEĞİŞTİR BİR DAHA DEĞİŞTİR

DEĞİŞTİR, DEĞİŞTİR BİR DAHA DEĞİŞTİR
Son Güncelleme :

01 Aralık 2017 - 7:00

Konumuz eğitim sistemi ve değiştirmekle son bulmayan kurallar üzerindeki değişiklikler. Bu konuda geçenlerde dikkat çeken bir açıklama vardı. Bu açıklamada Eğitim-İş Yozgat temsilcisi Sedat Tuygun, TEOG yerine getirilen sistemi eleştirerek “Buradan açık çağrı yapıyoruz Tüm sorunlarımızın çaresi bilimdir. Eğitimde bilim için adres Eğitim-İş’dir. Tüm kadrolarımızla köklü ve en ideal sistemi ortaya koymaya hazırız” dedi.

Bu açıklamada kamuoyunda ne kadar karşılık buldu ya da bulmadı, bunu tartışmayacağım ama dikkatimi çektiği için bir de buradan paylaşmayı istedim. Ve noktasına dahi dokunmadan olduğu gibi yayınlıyorum: “Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla herhangi bir bilimsel çalışma, altyapı hazırlığı olmadan alelacele kaldırılan TEOG’un yerine getirilen sistem, Bakanlık tarafından beceriksizliklerini ilan edercesine hala revize edilmeye çalışılıyor.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın bugünkü açıklamalarına göre, liseye girişte uygulanacak yeni sistemde sadece 8. sınıftan soru sorulacak sınav süresi 135 dakika, soru sayısı ise 90 olacak.
Eğitim-İş olarak üç yıllık eğitimin 60 soruda ölçülmesinin bilimsel olarak yanlış ve ölçme değerlendirme ilkelerine aykırı olduğunu belirtmiştik. Şimdi soru sayısı 90’a çıkarılmıştır, ancak derslere göre soru sayısının dağılımı hala sağlıklı değildir. Sınavda, haftada 2 saat olan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisinden de 10 soru, haftada 4 saat olan İngilizce dersinden de 10 soru sorulacaktır. Soru sayısı, haftalık ders saati sayısına göre belirlenmelidir. Ayrıca 135 dakikalık tek oturumlu sınav süresi öğrencilere uzun gelecektir ve mutlaka sınava 10 dakikalık ara verilmelidir.
Sınavda sadece 8. sınıf programından soru geleceğini belirten Bakan, 6 ve 7. sınıf programlarından soru sorulmasının velileri, ilave kaynakları aramaya, dershaneciliğe iteceğini belirtirken maiyetinde görev yapan onlarca eğitim uzmanının bugüne kadar bunu göremediğini de ifade etmiş oldu. O halde sormak gerekmez mi, bu kişiler gerçekten uzman mıdır? Uzmansa hangi alanda uzmandır?
Bakanın dediğine göre “Hiçbir çocuk tercih etmediği okula yerleşmeyecek.” Ancak fen liselerinin 33 bin, sosyal bilimlerin 10 bin, Anadolu liselerinin 340 bin olmak üzere toplam kontenjan sayısı 380 bindir. Kontenjanı az olan okullar daha çok öğrenci tarafından tercih edildiğinde oluşacak yığılma nasıl aşılacaktır? Burada okul başarı puanı devreye girmesi gerekirken, Bakan başarı puanının dikkate alınmayacağını açıklamıştır. Özel okullarda notların şişirilmesine yıllardır engel olmayan Bakanlığın, şimdi devlet okullarındaki çocuklarımızın gerçek başarılarını yok sayması büyük bir haksızlıktır.
Yine Sayın Bakan, “Açık uçlu soru olmayacak” demiş. Daha önce defalarca ilettiğimiz görüşme talebimizi kendileri kabul buyurmadıkları için bizzat Bakan Yardımcısı Orhan Erdem’e ve Bakanlığa da yazılı olarak, sınav süresi, soru sayısı, kapsamı ve yöntemi hakkında önerilerimizi sunduk. Hatta “ille de bir değişiklik yapılacaksa bu yıl değil, en erken iki yıl sonra yapılmalıdır” uyarılarımızdan sonra gelinen nokta yine yeni mağduriyetler yaratılacağıdır!
Bakan Yılmaz’ın açıklamaları, “sınav kaldırılacak, çocuklarımız yarış atı olmaktan kurtarılacak, çocuklarımız dershanelere mahkum edilmeyecek” gibi söylemlerin temelsiz olduğunu, aksine daha çok sınav, daha çok belirsizlik, daha çok torpil ve daha çok eşitsizlikle karşı karşıya kalacağımızı göstermektedir. Başarılı olabilecek bir sistem en az 11 yıl boyunca uygulanabilir olmalıdır. Çünkü sistem gereği bu öğrenciler 11 yılın sonunda gerekli dönüt vermeye ancak başlarlar.
Buradan açık çağrı yapıyoruz: Tüm sorunlarımızın çaresi bilimdir. Eğitimde bilim için adres Eğitim-İş’tir. Tüm kadromuzla köklü ve en ideal sistemi ortaya koymaya da, katkı sunmaya da hazırız.”

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.