Mutluluğu dert etmişim kendime haberim yokmuş anneannem.
Mutluluğumu, mutlu olmak derdi yutmuş.
Mutlu olmayı, mutlu olmak derdiyle unutmuşum anneannem.
Mutlu olmanın peşinden koşarken mutsuzluğun resmini çizmişim.
Şükretmeyi unutmuş, Küçük şeylerde ki, büyük şeyleri görmez olmuşum anneannem.
Tatminsizlik almış başını gitmiş
Moda adı altında dolmak bilmeyen kuyular oluşmuş
Neye sahip olsam değerini bilmez olmuşum anneannem.
Her seferinde daha fazlasını istemiş,
Kendimden başkasını düşünmez olmuşum anneannem.
Bütün markaları ezbere bilirken
Kendi başıma düşünmeyi, akıl etmeyi unutmuşum anneannem.
Teknolojinin peşine takılıp, insanların gözünün içine bakmaz olmuşum.
Derdi olanın derdine koşmaz olmuşum.
Okurken internetten dünyanın öbür ucunda ki haberleri
Yanı başımda ki komşumun derdini bilmez olmuşum anneannem .
Üretmekten ve tüketmekten başka bir şey düşünmez
Kış günün de penceremde ki aç kalmış serçeleri görmez,
Hz Muhammet gibi oynayan çocukların içinde ki ağlayan yetimi fark etmez
Hasta yatağındaki ihtiyarı ziyarete gitmez olmuşum anneannem
Hz Eyyup’un vücudundan dökülen kurtları alıp geri koyarak,
Alın bende hakkınız kalmasın dediği gibi,
Haktan, hukuktan korkmaz olmuşum anneannem.
Mutluluğum mutluluğum derken
Bütün insanlık birbirine yabancı olmuş
İnsanlar susmuş makineler konuşmuş
Yanı başımızda ki insanla bile arada mesafeler oluşmuş
Konuşulur, hem de çok konuşulur olmuş
Ama hiç bir şey anlaşılmaz olmuş
Samimiyet kalkmış insanlar kendilerini yansıtmayan maskeler takar olmuş anneannem
Özenirken başka kültürlere kendi değerlerimizi unutmuşuz anneannem.
Kendi güzel geleneklerimizden vazgeçip ne yaptığımızı bilmez olmuşuz…
Mutsuzluk almış başını gitmiş. Sonu gelmez istekler oluşmuş.
Vermeden almak, üretmeden tüketmek içe değil dışa bakmak
Hatta kıyafete göre tavır almak, erdeme değil makamı saymak…
Gibi hatalara düşmüşüz anneannem
Şu makineleşmiş dünyada canın değeri kalmamış anneannem
Vicdanlar durmuş makineler çalışmış
Mantık, merhametin önüne geçmiş
Arkasındanda bir kınama mesajı oluşmuş
Bilgi erdemi değil, gücü temsil eder olmuş
Biz teknolojiyi değil, teknoloji bizi yönetir olmuş anneannem.
Yalnızım anneannem yalnız kalabalıkların içinde.
Yoksulum anneannem doyumsuzlukların içinde.
Mutsuzum anneannem aranışların içinde.
Amaçsızım anneannem bollukların içinde.
Hedefsizim anneannem korkularımın içinde.
Bilinçsizim anneannem karışıklıkların ortasında.
Işıksızım anneannem ütopyaların etkisinde.
Bahtsızım anneannem teknoloji çarkının rotasında.
Görmez olmuşum anneannem, gök yüzündeki bulutları
Duymaz olmuşum yol kenarında öten kuşları
Fark etmez olmuşum şu dünyada ki renkleri
Hissetmez olmuşum yuvamda ki sıcaklıkları
Anlamaz olmuşum dünyanın her yerinden yükselen feryatları
Umursamaz olmuşum anneannem gözümün önündeki çarpıklıkları
Oysa ki çocuklar ne kadar güzel gülermiş
Güneş her akşam batarken nasıl güzel renkler saçarmış
Günbatımında deniz nasıl ağlarmış
Rüzgar görevi aşkına nasıl da hızlı koşarmış
Seven sevdiğinin gözlerine nede güzel bakarmış
Barışın, sevginin, merhametin olduğu yerde,dünya nasılda Cennetsi kokarmış.