Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Meydan Nefes Aldı, İçim Ferahladı

Hangi bina neden yıkılır

Hangi bina neden yıkılır kısmını tartışmadan geçerek, belediye binasının yıkılmasıyla sanki şehir nefes aldı. Bina bina üstüne kurulu bir şehrin içinde boğuluyoruz. Evimin ön cephesi Çamlığı görüyor, arka cephesi Nohutlu Tepesini… Yozgat’ı iki tepe arasına sıkıştırılmış gibi hissediyorum. Bu duyguyu yaşayan sadece  ben miyim onu da bilmiyorum.

Geçen hafta belediyeye gittiğimde eski bina tamamen yıkılmıştı. Ay dedim ne ferah olmuş, buraya kesinlikle sosyal alan planlamalılar. Şehir nefes alıyor gibi hissettim. Kapalı otoparka giderken, yine karamsarlığa büründüm neden mi? Kapalı otoparkın üst caddede kalan mimarısı çok çirkin gözüküyor. Kapalı otoparka lafım yok, gayet de başarılı ve park için kurtarıcı bir proje olmuş. Belki hala üst kısmı tam anlamıyla bitmediğinden çirkin gelebilir dedim ancak yok gözüme hitap etmeyen bir kaç yapı mevcut. Umarım ben yanılıyorumdur. Bittiğinde güzel bir görüntü hepimize iyi gelir. Hepimizin nefes almaya ihtiyacı var…

 

Gülümsemekle İtibarınızı Yitirmezsiniz

Ödümüz kopuyor sanki karşımızdaki insana selam verip gülümsemekle… Bu cümleden sonra yazdılarım tamamen hükümsüzdür kimse üzerine alınmasın. Alınan varsa da bir aynaya bakmalı bence.

Verdiğim iletişim eğitimlerinde söylediğim bir sözle başlamak istiyorum. Suratlardaki ciddiyet suratsızlıktır, ciddiyet prensiplerle olur. Zannediyoruz ki, gülümseyince saygı kaybederiz. Asık suratlı insanlar, arkadaşlıklar, çalışanlar ve yöneticiler hep bu yüzden… Adamın mizacı buysa yapacak birşey yok, geçmiş ola.

Çok değerli Hocam Prof. Dr. Erol Özmen hocam bir gün derste demişti ki, yöneticiler iletişimi yönetmeli ilk. Ne kadar doğru bir cümle söylediğini şimdilerde daha iyi anlıyorum. İnsanoğluyuz başımıza gelmeden öğrenme tecrübesi de zor oluyor ister istemeden.

Kimi kurumlara gidiyorsun güler yüzlü insanlar, kimi kurumlarda ise tam tersi. Sözüm yanlış anlaışmasın elbette birgünle denk gelerek yazmadım, belli başlı insanlardan bahsediyorum.

Bir de ben yönetici olsam çalışanlardan önce ben selam verirdim… Ben kendim için değil, sizin ordayım derdim. Baki kalan sadece makam koltuğu, değişen isimler… Nasıl hatırlanmak isteyip, istemediğiniz de size kalmış.

 

Ben Bir Bacaktan Daha  Fazlasıyım

Dördüncü kez kansere yakalanan yaşam mücadelesi veren Neslican Tay aramızdan ayrıldı. Hepimiz üzüldük, güzel ve masum yüzü, mücadelesi bize ışık tuttu. Tedavi sürecinde bacağını kaybeden Nesli, “Ben bir bacaktan daha fazlasıyım” dedi ve yoluna devam etti. Yaşarken belki kimse seni bu kadar anmadı melek yüzlü kız, lakin bize çok güzel dersler verdin, yaşarken.

Fazla kilolardan şikayet ettğimizden, evimizin arabamızın olmamasından yakınırken, hayatın kısa olduğunu ve doya doya yaşamamız gerktiğini son anına kadar bağırırak söyledin de , biz ne kadar anladık..! Sağlıcakla kalın ve sağlığınızın kıymetini bilin. Bu hafta bir güzellik yapın, aile hekiminizi ziyaret edin.

Reklamı Geç