Yozgat’ta çok elzem olmadığı zaman ne yalan söyeyim pek kullanmıyorum belediyelerin tesislerini. Nitekim Göl Kafeye sırf manzarası için gittiğim doğrudur arkadaşlarla. Burayı çok beğendim, hızlı servisi ve yüler yüzlü, orada sürekli gördüğüm iki kadın görevli mekanı daha bi tatlı yapıyor. Ben ilk sipariş noktasında hassasım, ilk beş dakikada siparişi alsın, lakin geç getirsin sorun olmaz benim için. Tüm kriterlerime uygun olduğunu ve oturduğum yediğim içtiğimden zevk aldığım Yozgat’ta tek yer olmayı başardı Çamlık Göl Kafe.
Hatta biraz dedikodu yapalım, kendi kendimi eleştireyim. Bir iki kere yormak zorunda kaldım arkadaşları. Sevmem böyle müşteri profilini de bu kez de zorunluluktan öyle oldu. Hiç mi yüzünüzü düşürmezsiniz, hep güler yüzle ve aynı hızla hizmet devam etti. Artık dayanamadım ve döktüm içimdekileri onlara da. Sizleri tebrik ediyorum, güler yüzlü olmanız ve hızlı servisiniz beni mest etti. Teşekkür ediyorum dedim, biraz şaşkın şaşkın baksa da mutlu oldu farkındayım.
Ben hep derim ya teşekkür konusunda biraz cimriyiz. Ben de inadına teşekkür edeceğim lakin kolay kolay şikayetimi dile getirmem, tek yaptığım bir daha o mekana gitmemek olur o kadar. Böylesine başarılı bir hizmeti ne olursa olsun dile getirmek isterim.
Bu sene göl başka güzel geliyor. Su seviyesinin artmasıyla mı oldu bilemem sanki ağaçların yansımasının da katkısı var, yeşil bir göl oluverdi. Manzara on numara. Umarım Çamlık Milli Parkımız daha da hareketlenerek hak ettiği yerini alır.
Şemsiyeli Sokak ve Muhabbetin Dibi
Cumartesi günü dışardayken arkadaşımın fotoğrafını gördüm şemsiyeli sokakta, çay yudumluyor. Az takılayım dedim gez anca sen diye, buyur gel dedi, aradı. İşlerimi bitirdikten sonra gittim. Esnaf bir iki masa ve tabure atmış, kendi demledikleri çayı yudumlayıp sohbet ediyor. Pek hoşuma gitti iliştim bir tabureye ben de . Başladı muhabbet. Bir de yaşlı bir amcamız var İbrahim Abi…Mazilere götürdü bizi, sanki biz de yaşamış gibi daldık hikayelerine, anılarına. Benim belli yerlerde pek fotoğrafım olmaz, bunlardan biri de şemsiyeli sokak nedense. Sokağı fotoğraflamak isterken, bir yer keşfettim. Çıktım üst kata, ne göreyim bir bağlama. Arkadaşım da ağlatır hani bağlamayı, al hele dedim çal biraz dertli dertli. Hem dinledik, hem seyrettik, hem video, hem fotoğrafını çektik şemsiyeli sokağın. Ağlamadık da ağlamaya yakın kenardan geçti duygularımız. Velhasıl Yozgat’ı neden seviyorsun diyenlere doğal insanlar var diyorum burada. Bizim burada türküler bile başka söylenir azizim. Saygılar…