Cemre; havaya, suya, toprağa düştü derken bahar geldi cıvıl cıvıl beklediğimiz. Uzun süren kışın arkasından ilaç gibi, serpildi yüreğimize güneş ışıkları. Sizi bilmem ama ben her baharda daha enerjik oluyorum. Güneş enerjisiyle çalışıyorum adeta. Hayallerimin çoğunu baharda yapıyorum, güneşin bana verdiği huzur ve enerjiyle.
Kabul etmek gerekir, bahar berekettir, hareketlilik katar hayatımıza. Uzun süren kış günlerini, evimizde geçirdiğimizden olsa gerek, ilk fırsatta dışarı atarız kendimizi. Bir de keyfine değmeyecek çay bahçeleri varsa şehrinizde tadına doyum olmaz. Kitap okumayı sevenler için de ayrıca bir fırsattır bahar. Çamlıkta, göletin kenarında kitap okumanın tadı, bir başka…
Baharı yazdıkça sanmayın kışı sevmediğimi, Yozgat’ı sevmediğimi. Bize verilen en büyük nimet dört mevsimi de yaşamak bu kentte. Tamam tamam, yaz mevsimi kısa da sürse, yine de alabiliyoruz güneşin yakıcı cazibesini tenimizde, güneşi göremeyenleri düşünecek olursak ne büyük nimet değil mi?
Ben Her Bahar Âşık Olurum şarkısı dolandı dilime. Filmlere konu olan Aşk Yozgat’ta yaşanıyor mu bilmem de, baharın aşka etkisi olduğu muhakkak.
Tabi bir de gerçekçi olmak gerek, bu bahar yok mu bu bahar dermişim. Evet; bahar enerji verdiği gibi, enerjimizi de alabiliyor bazen tamamen. Mevsim geçişleri, bahar yorgunluğu dediğimiz olay da tam olarak bu. Sakın bırakmayın kendinizi bahar yorgunluğuna, dışarı atın kendinizi. Depresif ruh halleri kış boyu yetti de arttı bile bize. Yozgat’ta olduğumuzu da unutmayın, bu havalar fena çarpabilir, montunuzu yine alın derim ben, bir dost tavsiyesi…
Bahar geldi memleketime, pencereden bakıp, seyretmeyin baharı, ziyan olmasın, solmasın yüreğimizin yaprakları. Kuşlar gibi biz de cıvıl cıvıl akalım memleketimin Lise Caddesine. Ertelemeyin hayatı, bu mevsim dokunun hayallerinize.