Aslında cevap çok basit…
Siyaseti bilenler, siyasetin içinden gelenler…
Siyasetle yatıp, siyasetle kalkanlar bu sorunun cevabını biliyor.
Dolayısıyla Türkiye’de siyaset yapmak, siyasetçi olmak hem kolay hem de çok zor. Bu yüzden siyaset insanı hem zirveye taşır, hem de alaşağı eder.
Siyasette iki kural vardır, şansı olanlar, şansı olmayanlar. Şansı olanlar zirveye giden yolda basamakları üçer, beşer çıkarken, şansı olmayanlar başladığı yola dönüşleri hızlı adımlarla tüketir.
Ancak Siyaset aynı zamanda hastalıktır, nezle, grip ya da baş veya diş ağrısına benzemez, bu hastalığa yakalanan insan kolay kolay kurtulamaz.
AK Parti İl Başkanı Harun Lekesiz’in geçen hafta düzenlediği basın toplantısında tekrar aday olmayacağını açıklaması durduk yere ortaya çıkmış bir durum olmadığı en başında belliydi.
Bu durum daha sonra başka İl Başkanlarının açıklamasıyla devam etmesi gerçeklerin ortaya çıkmasını sağladı. Belli ki AK Parti yeni dönemde yeni yüzlerle yola devam etmek istiyor.
Fakat nasıl bir değişiklik?
Biraz bu sorunun üzerinde duralım istiyorum. Çünkü bir yer de veya bir şeyle ilgili değişiklik yapmak demek, kimi zaman yüzeysel olur, kimi zaman yeninin eskisinden farkı olmadan yapılır.
Yani bu değişiklik Harun Lekesizi aldık.
Şimdi başkan yardımcılarından birimi olacak?
Yönetimden birimi gelecek?
Yoksa zaman zaman oluşan boşluğu doldurmak hevesinde olanlarla mı gerçekleştirilecek?
Ya da sohbetin en başında ifade ettiğimiz ‘Kamuoyunun istediğimi yoksa genel merkezin dediğimi’ olacak.
Kesin olan bir şey var ki; AK Parti yeni dönem için yenilenmek istiyor. Fakat bu yenilenme nasıl ve ne şekilde olacak belli değil.
İl Başkanı kim olacak? Bu sorunun cevapları arasında ve yazılan isimler içinde yer alan bir arkadaş akşam aradı. “Ben olmak istemem, bu iş gerçekten çok zor bir iş, büyük fedakârlık isteyen bir görev, yapabileceğimi zannetmiyorum” dedi.
Peki, asıl soru şudur: Şuanda kamuoyunda isimleri geçenleri genel merkez çağırıp, seni başkan yapacağım bu görevi sana versek alır mısın? Deseler ben alamam diyen çıkar mı?