Türkiye’de bu yılın son çeyreğinde başlayan dövizdeki yükseliş halen durdurulmuş değil… Bu bağlamda deyim yerindeyse gizli bir devülasyon oldu desek yanlış konuşmuş olmayız.
Parası olan kesim birkaç gün içinde servetine servet katarken, diğer tarafta borçlu olan taraflar ise, borçları en az ikiye katladı.
Bugün Türkiye’ye karşı hem siyasal açıdan hem de buna ilave olarak ekonomik açıdan başta ABD olmak üzere bunun destekçileri savaş açmış durumdadır.
Özellikle doların TL karşısında değer kazanmış olmasıyla ülkede adeta iğneden ipliği her şeyin fiyatı ikiye hatta üçe katladı…
Bugün vatandaşın aylık geliri yerinde sayarken, ihtiyaçları karşılamakta insanlar zor durumda kaldı…
Yine bugün yaz mevsiminin yavaş yavaş son günlerini yaşıyoruz akşam ve sabahları havaların serinlemeye başladığını fark etmişsinizdir. Sözün özü kış kendini bir süre sonra gösterecektir. Bu konuda kışlık ihtiyaçların başında odun ve kömür gelmektedir.
Yozgat’ta kömürcülük işiyle uğraşan Ahmet Bozkurt, doların yükselmesiyle birlikte geçen yıl 900 TL’ye satılan ithal kömürün tonunun Bin 450 TL yükselttiğini söyledi.
Yozgat’ta uzun yıllar Haşimoğlu Kömür olarak faaliyetini sürdüren Ahmet Bozkurt, sonbaharın yaklaşmasıyla birlikte kömür satışlarının başladığını belirtti.
Kömür satışlarının başlamasının yanı sıra kömürün ton fiyatının da arttığını belirten Bozkurt, bu artışı doların yükselmesine bağladı.
Bozkurt, “Kömürde gerçekleşen artış vatandaşı ister istemez sıkıntıya soktu. Vatandaş kömürünü peşin almak yerine taksitle alıyor. Bazı vatandaşlar devletten aldıkları kömür yardımlarına ilave olarak yarım ton kömürle kışı geçiriyorlar. Geçen yıl 900 lira olan sobalık kömürün tonu Bin 400 liraya çıktı. Bin 200 lira olan kaloriferlik kömürün tonu ise Bin 700 lira oldu. Vatandaşlar kömür alırken daha çok kalitesine bakıyor. Ayrıca kömüre nazaran odun fiyatında ise artış olmadı” dedi.
Yıllık 1.5-2 ton kömürle kışı geçirdiklerini belirten Hüseyin Yılmaz isimli vatandaş ise kömürde yaşanan artışın bütçelerini sarstığını söyledi. Yaklaşık 1 ay önce kömürlerini alan vatandaşların kar ettiklerini belirten Yılmaz, son olarak şunları söyledi: “Kömürlerimizi mecburen taksitle alıyoruz. Yılda yaklaşık 2 ton kömür yakıyorum. Okulların açılmasıyla birlikte masraflarımızda arttı. 2 çocuk okutuyorum. Kömürde yaşanan artış bizi zora sokuyor.”
Sonuç olarak ekonomik sorunların bir süre daha böyle devam etmesi demek, vatandaşın daha çok sıkıntı yaşayacağının bir göstergesidir. Hükümetin bu konuda ciddi şekilde tedbir alması gerekiyor. Bu tedbirlerin en başında ise, kamuda tasarruf tedbirleri olmalıdır. Bu konuda halen vatandaşın gönlünü okşayan bir tedbir söz konusu olmadığı gibi birçok kurumun savurganlığını devam etmesine bir anlam verilmemektedir.