Cumhuriyetin kuruluşu ile sosyal hayata ve ekonomiye yön veren hükümetler, özel sektörün daha çok önünü açmak için uyguladığı bir takım politikalardan zaman içinde vazgeçti…
Özellikle 80’li yıllardan sonra hızla artan özelleştirme çalışmaları hükümetlerin uyguladığı politikalar arasında adeta birinci öncelik haline geldi…
Enerji, Toplu Ulaşım araçları arasında en başı çeken köprüler, iletişim ve Tekel gibi önemli işletmelerin özelleştirilmesi ile devam eden süreç şimdide Şeker Fabrikalarının üzerinde uygulanmaktadır…
Hükümet dışında bütün kesimlerin karşı olduğu bu politikadan hükümet vazgeçer mi bilemiyorum ama başlayan süreç hızla işliyor…
Yozgat’ta da son günlerin en önemli konusu Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesidir… Bu konuda İşçi Sendikaları, İşçiler, bu işin yanlış olduğunu söylemeye devam ediyor.
Dolayısıyla 4 bin 500 işçinin işsizler ordusuna katıldığı Şeker Fabrikaları’nın özelleştirilmesi, bu sektörden nemalanan yaklaşık 50 bin kişinin de hayatını alt üst etmiştir.
Enflasyon hedeflerinin tutturulamaması gerçeğini ekonomiyi idare eden kurmaylarda itiraf etmiştir.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan enflasyonun tek hanelere indirilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Ancak enflasyon özelleştirmeler ile değil ancak üretmek ile hedeflenen rakamlara inecektir.
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi sadece ekonomik perspektifle değerlendirilmemelidir. Nişastalı şeker insanlarda kanser riskini artıracaktır.
Ülkemizdeki özelleştirmelerin arkasında yatan gerçekler ülkenin içinde bulunduğu ekonomik yetersizliklerden ziyade uluslararası kartellerin baskılarının had safhada olduğu bilinmelidir.
Bu görüşler çerçevesinde sağlıksız özelleştirmeler ki arlarında kar eden kuruluşlarda vardır, geleceğimizi satmak anlamını taşır.
Büyümede rekor kırdık ama cari açığımız yükseldi. Borcu olan insan arabasını evini satarak borcunu öder. Borçsuz insan ne evini ne de aracını satar.
Devlet de mallarını sattığına göre borçludur. Yani açıklamaların aksine dünyada şu sıralardayız. Ekonomide güçlüyüz gibi açıklamalar tamamen iç siyasete dönüktür. Reel değildir.