Yozgat İl Müftülüğü ve Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından ‘Bir Yetime Koruyucu Aile Olmak’ paneli düzenlendi. Panelin moderatörlüğünü yapan Yozgat İl Müftüsü Ali Gülden katılımcılara bir yetime koruyucu aile olmak konusu hakkında bilgiler verdi.
Yozgat Büyük Sinema Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen toplantıya, POMEM Müdürü Zafer Kişi, Yozgat İl Müftüsü Ali Gülden, Yozgat Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Abdullah Neşeli, İlim Yayma Cemiyeti Yozgat Şube Başkanı Nurullah Nurdoğan ve çok sayıda davetli katıldı.
Panelin moderatörlüğünü yapan Yozgat İl Müftüsü Ali Gülden katılımcılara bir yetime koruyucu aile olmak konusu hakkında bilgiler verdi.
Müftü Gülden, “Yetim bir peygamberin ümmeti olan bizler asla yetimi itip kakamayız, koruyucu aile olmak toplumsal bir sorumluluktur, eğer bir toplum içinde bu sorumluluğun gereğini yerine getiren yoksa, bütün toplum sorumludur. Bir yetime sahip çıkmak ibadettir.” dedi.
Daha sonra Aile ve Hizmetler İl Müdürlüğü Sosyal Çalışmacı Abdurrahman Aslan ise katılımcılara Koruyucu Aile sisteminden bahsetti.
Aslan, “Koruyucu aile sistemi 5395 sayılı çocuk koruma kanuna göre, bedensel, zihinsel, ahlaki gelişimi ile şahsi güvenliği tehlikede olan, ihmal veya istismar edilen ya da suç mağduru olan çocuklardır. Risk altında olan ve korunmadığında içinde bulunduğu durumdan daha kötü durumlarla karşılaşma ihtimali olan çocukları sosyal devlet olmanın gereği olarak koruma altına alınırla. Amaç çocuğun üstün yararını korumaktır” dedi.
Konuşmacı olarak panele katılan Bozok Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Şenay Aras Doğan ise, Çocuk ve aile konusu hakkında bilgiler verdi.
Son olarak bir konuşma yapan Yozgat Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Abdullah Neşeli Çocuk hizmetleri konusunda bilgiler verdi.
Neşeli yaptığı konuşmada; “Çocuklar geçmişin bugünün ve geleceğin arasında köprülerdir. Modern toplum öncesi ikinci sırada birey iken çocuk günümüzde modernite ile birlikte büyük önem kazanmıştır. Çocuğa bakış değişmekle birlikte çocuğu bekleyen riskler de günümüzde çoğalmış bulunmaktadır.
Günümüzde çocuk aile ve toplum yaşamında merkezi bir yere yerleşmiş bulunuyor. Bu nedenle Devlet günümüzde çocuğun güvenliğini ve refahını sağlamada en az aile kadar kendini sorumlu ve yetkili saymaktadır.
Bu kapsamda çocuğun eğitimi sağlığı için bütçeler ayırırken çocuğun güvenliğine yönelik çok sayıda yasalar çıkarmış, çocuk hakları beyannamesine imza atmıştır. Çocuğun değeri ve yaşam standardı yükseldikçe onu bekleyen tehlikeler atmıştır. Artan risk faktörü risk yönetimini zorunlu hale getirmektedir.
Günümüzde ailenin parçalanması, erkek ve kadın rollerinde değişme, anne ve baba rollerinde farklılaşma, görülmektedir komşular ve yakın çevre maalesef yabancı görülmektedir, güvenilmemektedir. Günümüzde aile bağlarının zayıfladığı, ailelerin parçalandığı, anne baba haricindekilerin yabancı olarak görüldüğü bir gerçek, olup günümüzde dayanışma ve güvenin olmadığı ortamda Şiddet, İstismar , Alkol tütün kullanımı, Uyuşturucu gibi risklere maruz kalmaktadır” diye konuştu. Alpaslan Demir