Adı konmamış bir şeyin ya da bir şeylerin etkisinde kaldığımızı düşünüyorum… Şahsen bir anlam veremiyorum.
Dolayısıyla ne çabuk tüketiyoruz, emeği, sevgiyi, saygıyı, daha birçok değerimizi…
Bazen hızla, bazen parça parça yok ediyoruz içimizdeki insanlığı, içimizdeki bizi biz yapan güzellikleri ve değerleri…
Tahammülsüzlük had safhada, sevgi zaten kırıntıyla, saygı da, hemen hemen, her yönüyle kaybolmak üzere…
Daha önce de hem yazdım hem de bulunduğum ortamlar da anlattım… Araçta olanın yayaya, yaya olanın araçta olana, Şoförün yolcuya, yolcunun şoföre…
Satıcının alıcıya, alıcının satıcıya, saygısı öylesine hızla tükeniyor ki, bütün bunlara şahit oldukça akıllara zarar, bu toplum nereye gidiyor demekten kendimi alamıyorum…
Evet, ne zamandır uğramamıştım meydan yerindeki esnaf arkadaşlara…
Bilindiği gibi Meydan yeri son zamanlar da fazlaca gündem de kaldı. Belediyenin çalışmaları kimilerini memnun ederken, kimileri de memnun etmediği konuşuldu, bu konuları ayrı bir başlık altında konuşuruz ama şimdi değil.
Neyse geçen hafta birkaç dostu ziyaret ettim… Meydan yerinin müdavim esnaf arkadaşların çaylarını içip, sohbette bulunduk.
“Öğrenci gitti iş hayatı bitti” Hayırlısı olsun dedik, hal-hatır sordum esnaftan bir arkadaşın anlattıkları akıllara durgunluk verirken, yanı başımız da olup bitenlerden haberimiz olmadığını öğretti.
Meydan yerinde silahlar patlamış, bir başka olay da ise yabancı oldukları söylenen gruplar arasında toplumun ahlakını bozan kavgalar olmuş.
Yozgat’ta Neler oluyor?
Yozgat Nereye gidiyor?
Sormadan edemiyorum…
Yozgat Huzur Kent değil miydi?
Yemin ediyorum 40 yıl düşünsem aklıma gelmez Meydan yerinde silahların patlayacağı…
Sonrasında tarafların bir süre agresif hareketleri, bir de küfretmeleri… Bir vatandaş görmüş, Başbakanlığa şikayet etmiş dediler ama son durum nedir bilemiyorum.
Yazık çok yazık… Demek ki ciddi sorunlarımız var… Devlet daha net olacak, Daha sert olacak, Daha caydırıcı olacak, Daha çok vatandaşını, Esnafını, İş adamını, Memurunu, Öğrencisini, Sahiplenecek, Güvende hissettirecek… İşte bu tavrı net gösteremezse, kişilik bozukluğu olan, birinin küfürle, kabadayılığıyla, taciziyle, baş başa kalan bir vatandaşın, tek çaresi Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı olur…
CİMER ve BİMER’e, yapılan milyonlarca şikayetin sebebi, yerel olan inançlarının artık bitmesi… İnsanların artık yerele inancı bitti, ‘Tek çare Ankara’ diyor vatandaş…