Bugün herkesin ortak derdi olan bir konu üzerinde sohbet edeceğiz…

Bilindiği üzere Hayatımız Sosyal Medya oldu…

Sosyal medyayı çoğunlukla iyi yönde kullanmadığımız aşikâr…

Kim (!) nerede, ne yapar…

Kim, kiminle birlikte…

Ya da kimler (!) nerede!

Sosyal Medya’ya ayırdığımız zamanı asıl işimize ayırsak ne kadar başarılı olduğumuzu en başta kendimiz göreceğiz.

Fakat kolaycılık genlerimize kadar sirayet etmiş, bu bakımdan çoğunluğu uymasam da bende sosyal medyayı takip edenlerdenim…

Günün belli saatlerinde kimi zaman dikkatle, kimi zaman da göz ucuyla paylaşılanları takip etmeye çalışıyorum…

Faydalı bilgilere ulaştığım gibi gereksiz paylaşımların da oldukça fazla olduğunu söylemek durumundayım…

Söze başlarken dediğim gibi, hayatımız sosyal medya oldu. Bu da yetmezmiş gibi gördüğüm kadarıyla birçok insanın hayatını yönlendirdiği gibi yönetir hale geldi.

Mesela bu işin kötü taraf, iki arkadaş karşılıklı oturup konuşamadığı birçok insanın baktığı yerden konuşmaya devam ediyor…

Ya da evlerde, iş yerlerinde veya özel mekânlarda ne yediklerini, neler konuştuklarını ortaya dökmekten kaçınmıyorlar.

Ya daha iki gün önce İstanbul’da yaşayan Yozgatlıların toplantısı dahi sosyal medya üzerinden sabote edilmedi mi? Başbakan yardımcısı Bekir Bozdağ’ın ifadeleri yanlış yorumlanmadı mı?

Bunun gibi daha akla ziyan birçok şey elden ele, dilden dile sınır tanımadan ve kör düğüm olmadan gezinip durmaktadır.

Birkaç güzel şeyden de bahsetmeden olmaz. Mesela geçenlerde görmüştüm ilgililerin dikkatini çekmek için yapıldığını düşündüğüm Hastanelerde sıra bekleme kuyrukları görüntüsü vardı.

Burada dikkatimi çeken bir başka sıkıntı ise, iyi ya da kötü paylaşımların altına erinmeden ya da yorulmadan yazılan yorumlar.

Çok alakasız yorumlar gezinmektedir. Yukarıda dediğim gibi adam hastanede sıra bekleme kuyruğunu paylaşmış ya da vatandaş bir yer de haksızlığa uğramış ama altındaki yorumda dam başında saksağan vur beline kazma hikâyesi.

Kimileri ise alakasız yorumlar yaparak, Hükümeti yerden yere çalar bir hale geldi. Aslında Bağcı dövmekten vazgeçip, herkesin ortak derdi üzüm yemek olsa, sosyal medyanın nimetleri saymakla tükenmez ama ne gezer.

Sanıyorum bu konular üzerine bir düzenleme yapılıyor, kanunlaştığı zaman herkes kafasına göre paylaşımlar yapamayacak, toplum içinde de sosyal medyanın esiri olmak istemeyenler kurtulacaktır.